Jeoloji Münendisliği Dergisi

Van Gölü Havzasının Çevre Jeolojisi

ÖZ: Van Gölü havzasında antik dönemlerden buyana madencilik faaliyetleri yürütülmüştür. Bilinen en yoğun hammadde üretimi ve metalürjik faaliyetler Urartu uygarlığının yüksek kalitede metal işlemeciliği ve özgün seramik üretimi yaptığı dönemde gerçekleşmiştir. Bu antik uygarlığın bir döneme isim verecek ölçüde metal işlediği göz önüne alınırsa, havzada birkaç bin yıldır madencilik faaliyetlerinden kaynaklanan çevresel etkilerin gündemde olduğu anlaşılır. Bu havzadaki son alıcı ortam Van Gölü’dür. Dolayısıyla, bu kapalı havzada yürütülen her türlü iktisadi faaliyetten kaynaklanan kirlilik yükü son olarak Van Gölü’ne katılmakta ve bu gölün kimyasal bileşimi, yeni katılan anyon-katyonlar metal içeriğine bağlı olarak değinilmektedir.Bu çalışmada evsel ve sanayi atıklarından kaynaklanan karışmalar ile tarımsal kirlenme kapsamında tutulmuş, jeolojik çevreye odaklanmıştır. Bu kapsamda Van Gölü kapalı havzasında bulunan maden işletmeleri, endüstriyel hammadde ocaklar, işletmeye konu olması mineralizasyon bölgeleri,doğal radyasyon kirliliği ve jeotermal sahalardan kaynaklanan çevresel etkiler değerlendirilmiştir. Kendi özgün jeokimyasal bileşimi havzadaki yolun insan yerleşimleri ve sanayileşme nedeniyle giderek değişmeye başlamış olan Van Gölü’nün insan kaynaklı kirleticiler dışında, uzun dönemde hangi jeokimyasal riskler altında olduğu tartışılmış, bu değişimde havzanın jeolojik yapısının rolü irdelenmiştir.Çalışma sonunda Van Gölü havzasındaki maden yataklarının lokasyon haritası güncellenmiş, madeni işletmeleri ve jeolojik yapıdan kaynaklanan kirleticilerin Van Gölü’ne olan etkileri değerlendirilmiştir.Doğal mineralizasyon ve alterasyon alanlarının belirlenmesinde uzaktan algılama teknikleri kullanılmış, bu alanlardaki erozyon potansiyeli saysal eğim haritalar kullanılarak tartışılmıştır. Önceki çalışmalarda saptanan doğal radyoaktif anomali alanlarının jeolojik ilişkisi irdelenmiştir. Sonuç olarak; havzada yürütülen kum-çakıl, pomza, taş ocağı maden işletmesi gibi faaliyetlerin doğal erozyonu hızlandırdığı,bunun da kimyasal kontaminasyonun yanı sıra göle taşınan malzemedeki artışa neden olduğu gözlenmiştir.Kontrolsüz madencilik ve Van Gölü havzasının jeolojik - jeomorfolojik yapısı nedeniyle göl habitat günden güne değinilmekte ve kirlenmektedir. Bu nedenle, havzanın insan faaliyetlerinden ve doğal jeolojik çevreden kaynaklanan tüm kirletici unsurlarının birlikte ele alındığı bütüncül jeokimyasal çalışmalarını yürütülmesi konusunda hızla projeler üretilmeli, bu çalışmalara dayanarak havzanın sürdürülebilir çevre yönetim sistemi oluşturulmalıdır.