
ÖZ: Karaçat demir yatağı ve çevresinde, Toridler tektonik birliği içinde yer alan Geyikdağı birliğineözgü; Emirgazi formasyonu (Prekambriyen), Zabuk formasyonu (Alt Kambriyen), Değirmentaşformasyonu (Orta Kambriyen) ve Armutludere formasyonu (Ordovisiyen) litolojileri yüzeyler. Yatakta, şuanki konumu ile cevher ve yan kayaçlar (Zabuk formasyonu, Değirmentaş formasyonu ve Armutludereformasyonu) tektonik ilişkilidir. Cevherleşme sonrası gelişen faylar, yatağı yüzeye taşımış ve özellikle buzonlarda gelişen karstlaşma ve yüzeysel etkileşimlerin, büyük bir çoğunlukla sideritleri ve demirminerallerini limonit ve götite dönüştürdüğü saptanmıştır. Bu şekilde bir ölçüde demir bakımındanzenginleşen seviyeler, bugün işletmeye hammadde oluşturmaktadır. Yatak yaklaşık 25 milyon ton görünür+ muhtemel bir rezerve sahiptir.Cevher, genelde hematit ve götitten oluşmakta olup, büyük bir bölümü ile siderit dönüşüm ürünüşeklinde izlenmektedir. Cevher örneklerinde ayrıca, sideritlere eşlik eden pirit ve limonit-götitler ilehematitlere eşlik eden pirit, piroluzit ve psilomelan grubu mangan mineralleri, limonit-götit, rutil ve anatazile karbonat mineralleri saptanmıştır. Limonitler içinde kapanımlar halinde ya da boşluklarda manganmineralleri ve rutil-anataz ile boşluklarda özşekilli piritler de gözlenmiştir.Ana bileşenler olarak, sideritler (n=5); % 53,41-78,51 Fe2O3 (toplam demir), % 2,45-6,08 CaO, %0,02-8,92 SiO2, % 0,68-1,10 MnO; hematitler (n=2); % 77,17-84,33 Fe2O3 (toplam demir), % 6,80-8,61SiO2, % 0,36-2,19 CaO, %1,37-1,49 MnO ve limonit-götitler ise (n=2); % 77,73-79,53 Fe2O3 (toplamdemir), % 6,20-7,85 CaO, % 0,52-3,59 SiO2, % 1,01-1,15 MnO içermektedir.Karaçat demir yatağının kuzeybatısında, Prekambriyen yaşlı Emirgazi formasyonu içindesideritlerle ardalanan veya yanal geçişli bazik volkanit örneklerinde, fuksit ve viridian (Cr2O3.2H2O)mineralleri belirlenmiş ve bu birimin, Attepe demir yatağı yankayaçları ile aynı litokimyasal özelliklersergilediği saptanmıştır.Bekirhacılı köyünün uzak güneyinde ise, Prekambriyen yaşlı Emirgazi formasyonu içerisinde yeralan metakumtaşı-kiltaşlarını kesen diyabaz daykının varlığı bu çalışma ile özgünlük kazanmaktadır.Anılan dayklarda yapılan jeokimyasal çalışmalarda 3200 ppme varan Cr2O3 içeriği saptanmıştır. Ayrıcayapılan cevher mikroskobisi çalışmalarında da kromit minerali belirlenmiştir. Bu beklenenden daha yüksek Cr içeriği, dikkate değerdir. Ayrıca, yerli mostralarına rastlanılmamış olsa dahi, bazik volkanit (spilit)parçaları da bu lokalitenin çok yakın güneydoğusunda gözlemlenmektedir. Aynı zamanda Bekirhacılıköyünün yakın güneyinde Prekambriyen yaşlı Emirgazi formasyonu içerisinde yer alan volkanit ara katkılımetatortullar da bu çalışma çatısında ortaya konulmuştur. Bu metatortullar içerisinde yer alan polijenikkonglomera veya polijenik kaba kumtaşlarında gözlenen bazik volkanik kayaç parçaları (spilit),jeokimyasal çalışmalarla da yüksek Cr içeriği ile (418 ppme kadar) desteklenmektedir. Bu özgün sonuç;bölgede daha önceleri Prekambriyen yaşlı Emirgazi formasyonu içerisinde rastlanmış bulunan asit ve ortaçvolkanik kayaçlara, bazik volkanik kayaçların da eşlik etmesi nedeniyle (bimodal volkanizma) gerekkökensel, gerekse de bölgenin jeolojisinin açınımı açısından, anlam taşımaktadır.Bu koşullarda, tüm çalışma bölgede yapılan eski çalışmalar ile birlikte yorumlandığında; Yahyalı(Kayseri)-Mansurlu (Feke-Adana) bölgesi demir yataklarının; Prekambriyen yaşlı, rift kökenli volkaniksinsedimanter veya ekselatif sedimanter kökenli demir yatakları ile yakın akrabalıkları güncellikkazanmaktadır.Prekambriyen yaşlı ana yatak ve zuhurlardan, daha genç birimler içerisine kimyasal sedimantasyonyolu ile Fe elementinin taşınması (göçü), metamorfizma ve geç evre kıvrılma-kırılma tektoniği, yataklarınveya Fe elementinin zayıf zonlara hareket veya mobilizasyonları, madde alışverişleri (metazomatizmaları)ve yatakların yüzeylenerek karstlaşmaları sonucu son (güncel) şekillerini almaları, daha geç evre, mekanve aşamaları karakterize etmektedir. Böylelikle, Karaçat demir yatağı, Prekambriyen yaşındaki muhtemelbirincil demir yataklarından taşınarak oluşmuş ve deforme olmuş yatak türünü temsil etmektedir.Bu bağlamda, Prekambriyen yaşlı birimlerin bundan sonra yapılacak çalışmalarda detaylı biçimdearaştırılmaları, bu çalışma çatısında, özellikle önerilmektedir.
ÖZ: İnceleme alanında (Belemedik Pozantı/Adana), Çakıt Çayının önünün heyelanla kapanması sonucumeydana gelen gölde, 20 metre kalınlığında delta-göl fasiyes kompleksi oluşmuştur. BelemedikDeltasında 4 ana fasiyes birliği ayırt edilmiştir. Bunlardan birincisi; farklı tane boyundakikonglomeralardan ve kumtaşlarından meydana gelmiştir. Düzlemsel çapraz tabakalanma ve derecelenmegösteren bu fasiyes birliği örgülü nehir sisteminin uzak kesimlerini gösterir. İkinci fasiyes birliğikonglomera, kumtaşı, silttaşı ve kiltaşlarından oluşur. Bu fasiyes birliğinde kanal geometrisi tipiktir. Kumsilt lamina ardalanması ve küçük ölçekli çapraz tabakalanmalar ile ripıl laminalar üst seviyelere doğrubollaşırlar. Üçüncü fasiyes birliği; silttaşı, kiltaşı ve kumtaşlarının ardalanmasından meydana getirilmiştir.Ripıl laminalanmalar ve çapraz tabakalanmalar boldur. Bu fasiyes birliği delta ön takımlarını gösterirDördüncü fasiyes birliği; oldukça geniş yayılımlı, düzlemsel çapraz tabakalı veya ripıl laminalı çökellerdenoluşmuştur. Buradaki kumtaşları, ince, çok ince tane boylarına sahiptirler. Bu fasiyes birliği, türbiditikakıntıların silt-ince kum gibi malzemeleri delta ilerisi ortamlarda (göl ortamında) çökeltmesi ile meydanagelmiştir.
ÖZ: Jeolojik süreç ile malzeme ve mekanların bütününü kapsayan jeolojik çevre, yaşam çevremizin birparçasıdır. Sağlık ve güvenlik dahil yaşam kalitesiyle ilgili birçok konu jeolojik çevre ile ilişkilidir. Bubağlamda, jeolojik çevrenin tedavi amaçlı kullanımının kökeninin geçmiş bin yıllara kadar uzandığı vegünümüzde de sürdüğü görülür. İlk insanlar içgüdüleri ve hasta hayvanları gözleyerek toprak yeme veçamurda yuvarlanmanın terapötik etkisini öğrendi. Mısırlı ve Sümerli doktorların ürettiği ilaçlarındanveya Limni (Lemnos) adasındaki kil tabletlerden (Terra sigillata) güncel ilaçlara kadarki süreçte jeolojikmateryaller her zaman önemli olmuştur. Antik kaplıca kullanımından günümüzün Spa anlayışına gidenyolda da aynı durum geçerlidir. Tıbbi jeoloji, jeolojik çevrenin insan sağlığı, hayvan ve bitkiler üzerindeki olumlu veya olumsuzetkisini inceleyen multi-disipliner bir bilim dalıdır. Tıbbi jeoloji riskler kadar jeolojik çevrenin terapötikkarakterinin belirlenmesini ve kullanım potansiyelini de irdeler. Bu çalışmada tıbbi jeoloji prensipleritemelinde terapötik jeoloji konuları vurgulanmaya çalışılmıştır.