
ÖZ: Tüm canlıların yaşam kaynağı olan ve içme, kullanma, enerji ve birçok amaç için kullanılan suya olangereksinim her geçen gün artmaktadır. Su kaynaklarının plansız kullanımı günümüzdeki en önemli problemlerdenbiridir. Aşırı kullanım nedeniyle su kaynakları çevresel faktörlerden olumsuz etkilenmekte ve kirlenmektedir.Bu çerçevede su kaynaklarının yönetimi havza bazında sadece su miktarı yönünden değil, kalitesi açısından daönemlidir. Bu çalışmada, Trabzon ili Söğütlü Deresi ve yan kollarında 17 farklı noktadan alınan su örneklerininhidrokimyasal özellikleri belirlenmiş, konumsal analiz teknikleri kullanılarak havza su kalitesi parametreleriaçısından sınıflandırılmıştır. Söğütlü Deresinde çözünmüş oksijen (DO) değerleri 2.76-11.24 mg/l arasında; sertlikdeğerleri (FS) 5.1-21.8 FS arasında değişme göstermektedir. Yüzey suyunda pH değeri 6.63-7.5 arasında; elektrikseliletkenlik (EC) değeri 61-258 µS/cm arasında ve toplam çözünmüş katı madde miktarı (TDS) 58-223 mg/l arasındadeğişmektedir. Söğütlü Deresi yüzey suyu Kıta İçi Yüzeysel Su Kaynaklarının Sınıflarına göre Fe, Mn ve Alaçısından II., III. ve IV. Sınıf sular sınıfında yer almaktadır. Kirlilik parametreleri NO2 ve NO3 açısından da yineII., III. ve IV. Sınıf sular sınıfındadır. Söğütlü Deresi yüzey suyunda yapılan fiziksel, kimyasal ve kirlilik analizleri,yüzey suyunun son yıllarda özellikle çevre şartlarından olumsuz etkilenerek kirlendiğini ortaya koymuştur.
fiziksel ve kimyasal parametreler
IDW
Söğütlü Deresi
Trabzon
Water quality
physical and chemical parameters
IDW
Söğütlü River
Trabzon
ÖZ: Bu çalışmada uydu gravite ve düşey birinci türev verilerine toplam yatay türev ve eğim açısı teknikleriuygulanarak, Kıbrıs Adasının yapısal süreksizliklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bölgenin yapısal süreksizlikleribelirlenirken, toplam yatay türev haritasının maksimum genlikleri ile eğim açısı haritasının sıfır genlik değerlerindenyararlanılmıştır. Belirlenen çizgisellikler, çalışma alanının bilinen süreksizlikleri ile karşılaştırılmıştır. Bu çalışma ileönceki çalışmalar arasında iyi bir uyum olmakla birlikte, yeni süreksizlik sınırları tespit edilmiştir. Bunun yanındaKıbrıs adasının temel kaya topoğrafyası, Parker-Oldenburg ters çözüm algoritması kullanılarak hesaplanmıştır.Çalışmanın, bölgenin jeolojik yapısının daha iyi anlaşılmasına katkı koyacağı düşünülmektedir.
Eğim Açısı
Kıbrıs Adası
Birinci Düşey Türev
Yapısal Süreksizlik
Horizontal Gradient Magnitude
Tilt Angle
Cyprus Island
First Vertical Derivative
Structural Discontinuity
ÖZ: Son yıllarda ulaşım tünelleri mekanik yöntemlerle açılmaktadır. Verimli bir tünel kazısının gerçekleştirilebilmesiiçin jeolojik yapıya uygun kazı makinasının seçimi önemli bir etkendir. Bu makalede, Kabataş-Mecidiyeköy tünelgüzergahındaki jeolojik formasyonlar kazı mekaniği açısından değerlendirilmiştir. Kabataş-Mecidiyeköy istasyonlarıarasındaki İstanbul Metro Projesi, Tünel açma makineleri (TBM) ve Yeni Avusturya Tünel Açma Yöntemi (NATM)olmak üzere iki tip tünel kazısını içermektedir. TBM kullanılarak açılacak olan tünelin iki hattının toplam uzunluğu6180 m dir. Ayrıca, NATM yöntemiyle açılacak olan iki hattın toplam uzunluğu ise 4490 m dir. Çalışma kapsamında,Kabataş-Mecidiyeköy tünel güzergahındaki zemin ve kayaç birimlerinin mühendislik jeolojisi çalışılmış, tünelkayacı olması açısından sınıflandırılmıştır. Zor zemin koşullarının tünel kazı çalışmalarına etkisi incelenmiştir.Ayrıca, jeolojik birimlerin geçirimlilikleri ve yeraltı suyu seviyesi hakkında bilgi verilmiştir.
Jeolojik yapı
Metro
Tünel kazısı
Istanbul
Geological structure
Metro
Tunnel excavation
ÖZ: Nüfusu hızla artan İstanbulda, ulaşımdaki aksamaların en aza indirilmesi için metro ve tünel gibi yeraltıyapıları inşa edilmektedir. Çamlıca Tepesi Ulaşım Tünelleri, Çamlıca Camine karayolu ulaşımını sağlamakamacıyla inşa edilmektedir. Tüneller, İstanbul Paleozoyik istifinde yer alan Kurtköy, Aydos ve Gözdağ formasyonlarıile bu birimlere sokulum yapan Kretase yaşlı dayklar içerisinde açılmaktadır. Bu çalışma kapsamında, ÇamlıcaTepesi Ulaşım Tünellerine ait T2 Tüneli (km:0+795-1+066) ile Yaklaşım Tünelindeki (km:0+275-0+308) kazı vedestek çalışmaları ve meydana gelen jeo-mühendislik sorunlar, sayısal analizler ile birlikte değerlendirilmiştir. Tünelçalışmaları sırasında, özellikle kazı ve destek sistemlerinin yer yer yetersizliği nedeniyle ilave iyileştirme çalışmalarıyapılmış ve buna rağmen yeterli duraylılık koşullarının sağlanamadığı bölgeler ile karşılaşılmıştır. Tünel çalışmalarısırasında genel olarak aşırı sökülme, tünel içerisine doğru gelişen deformasyonlar ve su sızıntıları jeo-mühendisliksorunlar olarak belirlenmiştir. Tünel ilerleme hızına ve maliyetine etki eden bu sorunların değerlendirilmesindebölgenin genel jeolojik özellikleri, tünel kazısı sırasında karşılaşılan birimlerin malzeme özellikleri, kaya kütleözellikleri, kazı ve destek uygulamaları ile güncel tünel içi gözlemler birlikte ele alınmıştır. Çalışma kapsamındaelde edilen kaya malzemesi ve kaya kütle parametreleri, Hoek-Brown yenilme ölçütünü ve sonlu elemanlaryöntemini esas alan iki boyutlu sayısal analiz yardımlarıyla (Rocscience © Phase 2D) değerlendirilmiştir. Tünelinincelenen kesimleri için hazırlanan jeolojik en kesit modelleri sayısal olarak analiz edilmiş, elastik-plastik zonsınırları ve kalınlıkları belirlenmiş, yukarıda ifade edilen sorunlara neden olan jeolojik sınır koşulların tariflenmesineçalışılmıştır. Laboratuvar verileri, tünel içindeki gözlemler ve sayısal analizlerin birlikte değerlendirilmesi ile ortasık eklemli killi kumtaşı ve arkozik kumtaşından oluşan ileri derecede ve tamamen ayrışmış (V-VI) seviyeler ileözellikle zayıf zonların (makaslama, fay vb.) bulunduğu kaya ortamı, aşırı sökülme potansiyelinin en yüksek olduğualanlar olarak belirlenmiştir. Bunun yanında, az-orta çatlaklı, az-orta derecede (II-III) ayrışmanın gözlendiği, yapısalunsurların (fay, makaslama zonu gibi) olmadığı arkozik kumtaşı ve kuvars arenit kaya ortamlarında ise aşırı sökülmepotansiyelinin düşük olduğu ortaya konmuştur
İstanbul Paleozoyik istifi
jeo-mühendislik özellikler
sayısal modelleme
Çamlıca Hill Access Tunnels
Istanbul Paleozoic sequence
geo-engineering properties
numerical analyses
ÖZ: Akiferlerden yoğun su çekimi sonucu oluşan yüzey çökmesi konusundaki bilimsel araştırmalar 1890lı yıllarakadar uzanmaktadır. Zamanla teknolojik ve endüstriyel gelişmeler su ihtiyacını çok artırmış ve yeraltısuyu havzalarıvazgeçilemez kaynak olarak kullanılmıştır. Sanayileşmenin yaygın olduğu bölgelerde gözlenen ve altyapıyı olumsuzolarak etkileyen bu gelişmenin yoğun su-petrol-gaz üretimi ile bağlantılı olduğu anlaşılmıştır. Daha sonraki yıllardakonunun bilimsel olarak araştırıldığı ve su/akışkan çekimi ile yüzeydeki deformasyonun ilişkilerinin matematikselolarak ifade edildiği izlenmektedir. Yapılan araştırmalarda yeraltısuyu akımı ve deformasyon ilişkisi birlikte elealınmış ve mekanizmaların fiziksel ve mekanik yanları incelenmiştir. Terzaghinin konsolidasyon modeli ve Biotnunyeraltısuyu akımı ve yüzey deformasyonunu matematiksel olarak formüle etmesi araştırmalara çok önemli katkılarsağlamıştır. Bu gelişmeleri takip eden yıllarda ilgili mekanizmaları açıklayan matematiksel denklemlerin analitikyöntemlerle çözülmeleri önemli bir aşama olarak değerlendirilmiş, ancak karmaşık ve çok boyutlu ortamlardaanalitik yöntemler yetersiz kalmıştır. Sonlu Farklar ve Sonlu Elemanlar sayısal yöntemlerinin kullanılması vebilgisayar teknolojisindeki gelişmeler karmaşık problemlerin çözümünü sağlamış ve yapılan bilimsel araştırmalaraivme kazandırmıştır.Bu makalede yüzey çökmesi konusundaki araştırmalar tarihsel boyutta özetlenerek konunun bilimsel gelişimiaktarılmaktadır. Temel denklemler yardımı ile su hareketi ve yüzey çökmesi mekanizması anlatılmakta ve dünyagenelinde yüzey çökmesi yaşanan bölgeler tanıtılarak konu ile ilgili güncel araştırmalar irdelenmektedir.
yeraltısuyu akımı-deformasyon ilişkisi
poroelastisite
Surface subsidence
deformation and fluid flow interrelation
poroelasticity
ÖZ: Nefelinli siyenit, nefelin, sodyum ve alkali feldispatlardan oluşmuş silisçe fakir siyenitik bir kayaçtır. Yerküredegeniş bir yayılıma sahip olmasına rağmen ekonomik değere sahip yatak oluşumları sınırlıdır. Ticari anlamda nefelinlisiyenitin en az %20 nefelin ve %60 feldispat içermesi gerekmektedir. Bu tip ekonomik sayılabilecek yataklar Rusya,Kanada, Norveç, Brezilya, Çin ve Türkiyede bulunmaktadır. Nefelinli siyenitin ana kullanım alanlarını cam veseramik sanayileri oluşturmaktadır. Sağlık gereçleri, porselen, karo, cam, fiberglas gibi ürünlerde ergitici olarakrol oynayan bir alümina (Al2O3) kaynağıdır. Seramik ve cam ürünlere kattığı çok sayıdaki avantaj sayesinde Asya,Avrupa ve Amerika kıtalarında tüketimi yüksek seviyelerde olmaktadır. Bu derleme çalışmasında nefelinli siyenitinözellikleri, oluşumu, üretimi ve tüketimi, kullanım alanları, teknolojisi hakkında bilgiler verilmiştir.
Magmatik kayaç
Nefelin
Nefelinli siyenit
Feldspar
Igneous rock
Nepheline
Nepheline syenite