
ÖZ: Sıcaklıkları 18.5 ile 64 °C arasında değişenGazlı göl termal ve maden suları Na ve HCO3`çazengin bir karakter sergilerler. Sularda tespit edilen düşük sülfat derişimleri büyük olasılıkla bakteriyel sülfat indirgenmesi nedeniyledir. Silika ve`katyon jeotermometreleri ile Gazlı göl jeotermalsahası için elde edilen rezervuar sıcaklığı maksimum. 120 °C dir. Akışkan-mineral denge modeliyardımıyla elde edilen rezervuar sıcaklıkları da busonucu desteklemektedir. Yaklaşık 100 °C lik rezervuar sıcaklığının saptandığı entalpi-klor karışımmodeli suların kimyasal bileşim vesıcaklıklarındaki değişimin, kaynama, derin kökenli sıcak suyun kondüktif olarak soğuması ve busuyun soğuk su ile karışım içeren birtakım işlevlerin bir araya gelmesi ile açıklanabileceğinigöstermektedir.
ÖZ: Magmatik kayaçlar, bilindiği gibi, herhangi birkatının çeşitli etkilerle (sıcaklık artışı, ortama uçucu bileşen ilavesi, basınç ferahlaması) kısmi erimeye uğraması sonucu oluşan sıvıların katılaşması ilemeydana gelmektedir. Aynı katı kaynak malzemenin farklı erime tipi ve farklı erinme yüzdeleri sonucu, farklı magmatik eriyiklerin oluştuğu bilinmektedir. Bu kısmi erime tipleri başlıca iki değişikşekilde gerçekleşmektedir. Bunlardan birincisi,Rayleighlfraetional (Rayleigh/fraksiyonal) erimesiolup, Özellikle üst manto peridotitlerinin kısmi erimesi sırasında oluşan sıvının hemen ortamı terketmesi prensibine dayanmaktadır, Diğer kısmi erimetipi, ise kabuksal kayaçların kısmi erimesi sonucuoluşan sıvının ortamı hemen terkedemeyip, ancakbeUrli bir miktara ulaştıktan sonra ortamdan uzaklaşabilmesi ve bu miktara ulaşabilmesi için geçensüre zarfında da kalıntı katı ile reaksiyona girerekbileşimini değiştirmesi esasına dayanır ki bu erimetipine de batch/equilibrium (yığın/denge) erimesidenmektedir. Ayrıca, bu fier iki tip erime de kendiarasında model erime ve non-modal erime olmaküzere M alt tipe ayrılmaktadır. Bu erime tiplerinden herhangi birisiyle oluşan bir magmatik sıvınınkatılaşması sırasında sıvının ilksel bileşimimdeğiştiren ve böylece mineralojik-jeokimyasalbileşimleri farklı kayaçların oluşumunu sağlayanbir takım süreçler etkin olabilmektedir. Bunlar,başlıca magma karışımı-asimilasyon, fraksiyonelkristalleşme ve asimülasyon-fraksiyonel kristalleşme süreçleridir.
ÖZ: Yeraltısuyu gözlem- kuyuları yeraltısularının fiziksel, kimyasal veya bakteriyolojik analizleri- içinörnekleme yapılması, yeraltısuyu seviyelerinin ölçülmesi ve zeminin hidrojeolojik parametrelerininbelirlenmesi amacıyla çeşitli yöntemler kullanılarak inşa edilen genelde küçük çaplı kuyulardır. Genel olarak yeraltısuyu gözlem kuyularının sondajı»teçhizi» ve inşası. yeraltısuyu üretim kuyuları ilebenzerlik göstermesine karşıt aralarında bazıönemli farklar bulunmaktadır. Bu yazıda yeraltısuyu gözlem kuyularının tasarımında ve inşa edilmesinde gözönüne alınması gereken önemli faktörlerden sondaj tekniği, çap derinlik, teçhiz borusu, filtre, çatallama, tecrit ve geliştirme yöntemleri hakkında bilgi verilmiş ve Mogan-Eymir gölleri civarında yapılan uygulamalardan örnekler sunulmuştur.
ÖZ: Bilindiği gibi, inşaat sektöründeki büyümeyeparalel olarak sektör için temel gereç özelliğindekikum-çakıl, stabilize ve benzeri malzemelere olanihtiyaç son yıllarda Önemli ölçüde artmaktadır.Bunun sonucu olarak, akarsu yataklarında yeniocak açma ve mevcut ocakları genişletme-derinleştirme faaliyetlerinde artış görülmektedir. Bu durum, akarsu yataklarında bulunan regülatör, köprügibi her türlü sanat yapısını tehdit etmekte; yeraltıve yerüstü sularının miktar ve kalite yönündenolumsuz etkilenmesine, verimli tarım alanlarınınelden çıkmasına neden olmaktadır, Kum-çakılocaklarının doğada yarattığı olumsuzluklara ençarpıcı örneklerden biri Ankara`nın 25-30 kmKB`sındaki Mürted ovasıdır. Mürted ovasında,Ovaçayı çevresinde 70 km2yayılma alanına, ortalama 25-30 m kalınlığa sahip olan ve bol miktardayeraltısuyu taşıyan; bu Özelliği ile başta Ankarakenti, Kazan ilçesi ve Yenikent beldesi ile yöre halkı için son derece önemli olan alüvyon, kum-çakılocaklarının yoğun faaliyetleri sonucu hızlı bir şekilde kazılarak ortadan kaldırılmaktadır. Ovada20-25 yıldır faaliyet gösteren kum-çakıl işletmelerinin kazıları ile, bugün alüvyon rezervinin yarısıortadan kalkmış; geri kalan kısmım da aynı hazinson beklemektedir. Özellikle son yıllarda yapılanbüyük çaplı kazılarla yeraltısıtyu seviyesi hızlı birşekilde alçalmış; kuyu verimleri azalmış ve kazılarla açığa çıkan yeraltısuyu yoğun bir kirlenme ilekarşı karşıya kalmıştır. Aynca, Ovaçayının akış rejimi bozulmuş, verimli tarım alanları tahrip edilmiştir. Ovadaki yeraltısuyu rezervinin korunmasıve kum-çakıl ocaklarının doğal çevreye verdiği zararların bir Ölçüde engellenmesi için, ocakların faaliyetlerinin acil olarak durdurulması ve ovada ıslah çalışmalarının bir an önce başlatılması gerekmektedir.
ÖZ: Kimyasal bileşim ve jeolojik veriler, ekonomiköneme sahip manganez oksidlerin büyük çoğunlukla sığ su ortamında çökeldiğini ve deniz suyu seviyesinin değişmesine neden olan transgresyon veregresyon olayları île ilişkili olduğunu gösterir»Yataklanma esas olarak redoks kontrollüdür vecevherleşme Mn+^`çe zenginleşmiş olan anoksikdib suların kıtasal şelfler merine yükselmesi ve oksijenli yiiyey suları ile karışması sonucunda oluşmuştur. Bununla birlikte Majenetik etkiler gösterenpek çok yatak tespit edilmiştir., Farklı kökenli yatakları belirlemede, karakteristik mineralojik-jeokimyasal zenginleşme ve jeokimyasal birlik verileri önemli rol oynar, Genel olarak, manganez yatakları superjen ve hidrotermal olmak üzere Od anagruba ayrılırlar. Hidrotermal yataklar, As-Ba-Cu-.Id-Mo-Pb-Sb-Sr-V-Zn şeklinde bir jeokimyasal birlik ve Mn-As jeokimyasal ilişkisi gösterirken, süper jen denizel yataklar Na-K-Ca-Mg-Sr ve Co-CuNi gibi jeokimyasal zenginleşmeler, süper jen karasal yataklar ise Mn-Ba ilişkisi gösterirler,. Mevcutbir sülfürlü cevherleşmenin ayrışması sonucu oluşmuş olan süperjen karasal yataklar, `karakteristikolarak yüksek Pb-Zn içeriğine sahiptirler» Mineralojik zenginleşme açısından, biksibit,, braunit, ha-` usmanit» hübnerit, yakobsit ve pirokroit yalnızcahidrotermal yataklarda oluşurken, kaîkafanit, koronadit, krednerît, y-MnO2t grouüt hollandit, lithioforit, manganit, nsutit, kuenselit, ramsdeüit, romaneşit» todoroMt ve vodruffit genellikle süperjenorijinlidir. Süperjen ve hidrotermal yatakları birbirinden ayırmada kullanılan en-önemli tanımsaldiyagram Co+Ni-As+Cu+Mo+Pb+V+Zn diyagramıdır.. Buna ilave olarak, Si-Al ve Fe/TiAîf(Al+Fe+Mn) diyagramlanda kullanılabilir.Mevcut bir cevherin oksidasyonu sonucu oluşansüperjen karasal yatakları tanımlamada Pb-Zndiyagramı daha iyi sonuç verir.
ÖZ: Mogan ve Eymir Gölleri Özel Çevre KorumaAlanı `nda yer alan Gölbaşı atık sahasındaki yeraltısularının hidrojeokimyasal araştırması yapılmış,akım yönünün Mogan Gölü`nden atık sahasına veoradan da Eymir Gölüne doğru olduğu belirlenerek atık sahasına göre memba ve mansap taraflarıortaya koyulmuştur, Seçilen inorganik Ca, K> Cl,SO, Fe, Cu, Cd, Pb, Mn, NO ve NN, iyon konsantrasyonlarının Gölbaşı atık sahasından kaynaklanan yeraltısularının tanımladığı gösterilmiştir. Atıksahası yeraltısuyu ve atık sahasından etkilenmemişyeraltısularının iyon konsantrasyonları kullanılarak oluşturulan denklemler aracılığı ile EymirGölü*ne doğru akan yeraltısularına yaklaşık yüzdem25-30 atık sahası suyu karıştığı belirlenmiştir.
ÖZ: 1 Ekim 1995*de Dinar kasabasında meydanagelen ve 101 kişinin ölümüm ve yaklaşık 4500 binanın hasarına sebep olan orta şiddetteki depremin (Mj=62) odağı K40B doğrultulu Dinar-Çivrilfayı yakınında bulunmaktadır. Bu depremin doğuAkdeniz `de, kuzeye dalan Afrika levhası ile üzerleyen Ege levhası arasındaki etkileşimden `kaynaklanan gerilme basınçlarına bağlı olarak geliştiğidüşünülmektedir.Deprem sırasında Dinar-Çivril fayının 10 km*-lik kesimi boyunca yüzey çatlakları gelişmiştir.Çatlak örnekleri uzunlukça bir ile onlarca metrearasında değişir ve lineer, sigmoidal ve örgülü{anastomosing) gelişmiştir. Bu çatlaklar kuzey-kuzeybatı-güney-güneydoğu yönlü bir uzanım- oluşturacak biçimde birbiriyle birleşmekledir. Lineer vesigmoidal çatlaklar kademeli (en echolon) bir örnek sunar. Çatlakların bazısı eğim atım gösterirkenbazısı da yanal atım göstermektedir. Eğim atım bileşeni hakim olan yarılmalar tekçe ya da örgülü(anastomosing) tipte ve doğu-ban ile düşük açıyapmaktadır. K10-30D ve K10-60B yönelimli çatlaklar S ve Z sigmoidal şekilli olup çoğunlukla sağa aşmalıdır. K60-SOB yönelimli çatlaklar S ve ZşeMtti olup çoğunlukla sola aşmalıdır. Bu durumverev atımlı normal bir /faylanmayı göstermeninyanısıra faylanmanın kompleks bir yapıya sahip olduğunu da işaret etmektedir.
ÖZ: S7Sr, genellikle wRb`un ß ışınıyla bozunmasından türemiş radyojenik bîr izotoptur. Kayalarınkarbonat kısımlarında daha zengin olarak bulunurve 87Sr/mSr olarak ifade edilir. Bu izotop oranından faydalanılarak ve elde edilmiş denklemleri kullanarak kronastratigrafik yorumlara gidilebilmektedir. Analiz yapılacak örneklerin seçimi sırasında,bunların diyajenez veya aberasyon geçirip geçirmedikleri veya ortamı etkileyen diğer faktörlerin neolduğu iyi bilinmeli ve araştırılmalıdır. Sr kronostratigrafisi daha ziyade diğer verilerle desteklenmeye ve korelasyona ihtiyaç duyan bir yöntemdir. Denizel veya karışık ortamlar için farklı denklemlerve grafikler kullanılmaktadır.
ÖZ: Bu araştırmada, Eskişehir-Sivrihisar Bölgesi sepioHti çalışılmışta, Magoezyıım. Oksid. mİktan % 12.4» Kalsiyum, öksid% 9.09» Silisyum Oksid % 29.3 ve .Demir Üçöksid % 0.069 olmaktadır.Sepiolit üzerinde yapılan mineralojik ve petrografik analizler mineralin sepiolit, dolomit ve kuvars içerdiğini göstermiştir. Kimyasal Analizi ve Boyutsal Ayırımı yapılan sepioltminerali karo seramik; bünyelerde denenmiştir.
ÖZ: Jeoloji Mühendisliği Dergisi`nin 50. sayısının "JeolojiPanorama" Dünya PeriyodÜderindea CD Tarama sayfalarında``Karbonatların jeokimyası" konusu araştırmacıların hizmetinesunulmaktadır. Öz/Abstract bölümünde sayfa sınırlamasınedeniyle ancak 4 öz/abstract`a yer verldi.. Sempozyomlardanhaberlere 1.997 yılında Çukurova ve Selçuk: ÜniversiteleriJeoloji Mühendisliği Bölümlerince .gerçekleştirilmiş JeolojiSempozyumlan konu yapılmıştı. Çeşitli yayınevlerinden derlenen yeni, yayın ve kitaplarla okurlarımızın Iiteratür dağarcığıdaha da zenginleşmiş olacaktı.. Yapılan değerlendirme sonucunda oldukça ilgi göreceğine .inandığımız ``Jeoloji .Panorama"sayfalarına içerdikleri konu başlıkları, kapsamında sizlerdengelecek, olan yazılan beklemekteyiz. Bu düşünce ile sizlerindekatkılarıyla jeolojinin çeşitli, disiplinlerine daha. geniş bir perspektifle bakabilmek olanağı bulunulacaktır. Ayrıcaokurlarımızın bize gönderecekleri öğrenmek istedikleri konulan ve yanıtlamamızı istedikleri somları, yanıtlan ile birliktebulacakları `"Okurlarımızdan** başlığı ile yeni. bir bölümü gelecek, sayımızdan başlayarak "Jeoloji Panorama" içinde yervereceğiz,.
ÖZ: Jeoloji Mühendisliği Dergisi`nin 50. sayısının "JeolojiPanorama" Dünya PeriyodÜderindea CD Tarama sayfalarında``Karbonatların jeokimyası" konusu araştırmacıların hizmetinesunulmaktadır. Öz/Abstract bölümünde sayfa sınırlamasınedeniyle ancak 4 öz/abstract`a yer verldi.. Sempozyomlardanhaberlere 1.997 yılında Çukurova ve Selçuk: ÜniversiteleriJeoloji Mühendisliği Bölümlerince gerçekleştirilmiş JeolojiSempozyumların konu yapılmıştı. Çeşitli yayınevlerinden derlenen yeni, yayın ve kitaplarla okurlarımızın Iiteratür dağarcığıdaha da zenginleşmiş olacaktı.. Yapılan değerlendirme sonucunda oldukça ilgi göreceğine .inandığımız ``Jeoloji .Panorama`"sayfalarına içerdikleri konu başlıkları, kapsamında sizlerdengelecek, olan yazılan beklemekteyiz. Bu düşünce ile sizlerindekatkılarıyla jeolojinin çeşitli, disiplinlerine daha. geniş bir perspektifle bakabilmek olanağı bulunulacaktır. Ayrıcaokurlarımızın bize gönderecekleri öğrenmek istedikleri konulan ve yanıtlamamızı istedikleri somları, yanıtlan ile birliktebulacakları `"Okurlarımızdan** başlığı ile yeni. bir bölümü gelecek, sayımızdan başlayarak "Jeoloji Panorama" içinde yervereceğiz,.