ÖZ: Jeotermal sistemler, oldukça karmaşık bir yapıya sahiptir., Bu. sistemlerde,, hidrojeolojiksistemlerden farklı olarak faz değişimleri ve ısı taşınımı da söz konusudur.. Dolayısıyla,böyle karmaşık bir sistemde beslenme-boşalım ilişkisine bağlı olarak meydana gelebilecekdeğişimleri öngörmek oldukça zordur. Bu aşamada, modelleme yaklaşımı sistemin geleceğine ilişkin bir öngörü yapabilmek açısından büyük bir önem kazanmaktadır. Son yıllardamatematiksel modeller yardımıyla jeotermal alanların modellenmesi yoğun olarak çalışılan,bir konudur.. Bu modeller, jeotermal alanların kavramsal modellerinin geliştirilmesi ve doğruluğunun kanıtlanması için kullanılmaktadır., Jeotermal sistemlerin modellenmesinde esasamaç, rezervuar potansiyelinin belirlenmesi ve enjeksiyonun sistem üzerindeki etkilerininortaya konması gibi önemli problemlerin çözümüdür. Bu çalışmada, jeotermal sistemlerdeısı taşınımının modellenmesine ilişkin yaklaşımlar kısaca özetlenmiş ve modelleme çalışmalarına temel oluşturan ısı taşınımı eşitlikleri verilmiştir
ÖZ: Afyon Ovasında geçtiğimiz bir kaç oo yıl içinde artan gereksinime bağlı olarak gittikçe artan miktarlarda yeraltısuyu çekilmiş ve bu uygulamaya- paralel olarakpiyezometrik seviyede düşümler ve su kalitesinde bozulmalar gözlenmiştir. Bu koşullaraltında ovada yoğun olarak çekimin artması sonucu meydana gelecek etkilerin öngörülmesi, ovadaki yeraltısuyu konumunun bugünkü durumunun ortaya konması ile mümkünolabilecektir.. Bu amaca yönelik olarak, ovadaki yeraltısuyu akımı MODFLOW (Modularthree-dimensional finite-difference ground-water flow model) matematiksel modeli aracılığıyla benzeştirilmiş, ovadaki hidrolik yük dağılımının yer ve zaman içindeki yayılımıbelirlenmiştir. Ova. genelinde hidrolik yük dağılımı ovanın KB kısmından GD kısmınadoğru azalmaktadır. Benzeşim, sonuçlarında, özellikle çekimin yoğun olarak başladığı.1976 yılından sonra ve önemli ölçüde arttığı 1990 yılından sonra piyezometrik sevi yelerdeki düşüş dikkat çekmektedir,. 1965 yılından 1998 yılma kadar ovanın bazı kesimlerinde5 - İ.O m`lik düşümler olduğu belirlenmiştir, Bu koşullar1 altında ovada yeraltısuyu kullanımının doğal hidrolik denge koşullarını bozmayacak şekilde düzenlenmesi ve kontrolsüz,çekimlerin durdurulması gerekmektedir,.
ÖZ: Afyon Ömer-Gecek jeotermal alanı Türkiye`nin önemli jeotermal alanlarından biridir.Bölgede MTA ve özel kuruluşlar tarafından açılmış çok sayıda sıcak su kuyusu bulunmaktadır.. Bu kuyulardan, 48-98 °C sıcaklıkta ve 4-100 l/s debi ile sıcak su elde edilmektedir. Afyon İl Özel İdaresi tarafından oluşturulan AFJET (Afyon Jeotermal Isıtma Tesisleri) şirketi, Afyon kentinin jeotermal enerji ile ısıtılması amacıyla bölgedeki sıcak sulardan yararlanmaktadır. Bölgede yer alan kuyuların birbirine çok yakın olması kuyular arasında girişime ve sıcaklık düşüşlerine neden olmaktadır,. Sıcak su akiferini Paleozoyikyaşlı Afyon metamorfitleri oluşturmaktadır. Permeabilite değeri düşük (k=10"t2 m2) olanve kıtıklı ve çatlaklı bir yapı gösteren bu birim., eklem, kırık ve çatlakları içinde sıcakyeraltısuyu bulundurmaktadır. Bu çalışma kapsamında sıcak su dolaşım sistemini ortayakoymak ve mevcut işletme koşullarının sistem üzerindeki etkisini göstermek amacı ile sıcak su akiferindeki basınç ve sıcaklık dağılımı HST3D modeli aracılığıyla benzeştirilmiştir. Model sonuçlarına göre birbirine yakın açılmış kuyular ile yapılan yoğun işletme çalışmaları sonucu, sıcaklık ve basınç değerlerinin kuyular çevresinde zaman içerisinde giderek azaldığı görülmektedir. Akiferin hidrolik iletkenliğinin düşük olması sistemin yenilenebilmesi için uzun zaman gerektirmektedir. Bu nedenle,, bundan, sonra açılacak kuyuların mevcut kuyuların uzağında,,,`--alanın değişik noktalarına dağılacak şekilde tasarlanması ve düşük debi ile üretim yapılması kuyular arasındaki sıcaklık etkileşimlerinin önlenmesi açısından büyük önem. taşımaktadır.