ÖZ: Metamorfik kayaçların çalışılmasında günümüze kadar kullanılagelen klasik petrografik incelemeler sonucu elde edilen izograd haritaları yardımıyla, çalışılan bölgedeki metamorfizmanın basınç ve sıcaklık koşullarına bir yaklaşımda bulunulabilmektedir. Buna karşın, jeokimyasal analiz tekniklerinin gelişmesiyle birlikte bir kayaç içerisindeki tek bir mineralin ve çevresinde yer alan diğer minerallerin kimyasal birleşimlerinin belirlenmesi olanaklı olmuştur. Dolayısıyla, bir kayaç içerisindeki minerallerin kimyasal bileşimlerinin belirlenmesi ve bunlar arasındaki reaksiyon dokularının çalışılması, metamorfik petrografinin ileri ve temel unsurları arasında yerini almıştır. Bu analizlerin gerçekleştirilmesi için ise Elektron Prob Mikro Analiz (EPMA veya EMA) yöntemi olarak isimlendirilen nokta analiz yöntemleri kullanılmaktadır, Metamorfizmada etkin olan basıncın belirlenmesi jeobarometre olarak isimlendirilmekte ve met dönüşüm reaksiyonlarından gidilerek hesaplanmaktadır, Metamorfizmanın sıcaklık koşullarının her ikisinin birden belirlenmesi yöntemi kısaca Jeotermobarometre olarak isimlendirilmektedir,
ÖZ: Bu çalışmada deterministik ve probabitistik olarak İkiye ayıran sismik tehlike analizinin esasları verilmiştir, Probabilistik yaklaşım kullanılarak bir bilgisayar programı yazılmıştır. Programda maksimum yer ivmesine karşılık gelen dönüş periyodları ile belirli bir zaman dilimi içerisinde maksimum yer ivmesi değerlerinin aşılma ihtimali hesaplanmaktadır. Programın kolay anlaşılmasını sağlamak amacıyla bir de örnek problem sunulmuştur.
ÖZ: Bu çalışmada, sınır tenor kurarlarında üretim kapasite kısıtlarının etkileri araştırmaktadır. Bu amaçla öncelikle, rezerv-tenor dağılımlarının normal veya lognormal olması durumları için sınır tenor tonaj oranı ve ortalama tenor ilişkileri ete alınmaktadır* Daha sonra, tesis besleme tesis çıkış ve maden tükenme kapasitesi kısıtlarının sınır tenor kararlarına etkilerİ analiz edilmektedir. Bu araştırmanın uygulama çalışması ise Etibank Kütahya Gümüşkoy Gümüş Madeni İşletmesi üretim tesisleri ve sondaj verileri kullanılarak gerçekleştirilmektedir.
ÖZ: Katı atıkların ortadan kaldırılmasında en etkili yöntemlerden birisi uygun yer koşullarında depolamadır. Ancak tekniğe uygun yapılmamış bir katı atık deposu Özellikle yeraltısu kirliliği açısından önemli tehlikeler arz eder. Bu nedenle depo yerleri Öncelikle jeolojik durum ve diğer veriler dikkate alınarak seçilmeli bu veriler doğrultusunda depo inşa edilmelidir,
ÖZ: Magmatik kayaçların asli element kimyasal analiz sonuçları bir takım basit hesaplama teknikleri ile petrolojik değerlendirmeler açısından doyurucu bilgiler sunan formlara dönüştürülebilir. Niggli değerleri olarak tanımlanan parametreler, asli element kimyasal analizi yapılan kayaçların diferansiyasyon seyirlerini, ait oldukları magmatik provensleri alkali özelliklerini ve söz konusu kayaçların ne tür bir magmadan türemiş olduğu konusunda somut veriler ortaya koyar, QUICK BASIC programlama dilinde yazılan NİGGLİ programı, magmatik kayaçların asli element kimyasal analiz sonuçlarından Niggli parametrelerini hesaplar, petrokimyasal açıdan değerlendirir ve değişimlerini grafiksel olarak sunar. Derlenmiş şekli yaklaşık 356 kilo baytdır. Program VGA grafik karta sahip IBM uyumlu kişisel bilgisayarlarda işlevini sürdürür
ÖZ: Doğaya yerbilimleri açısından bakış, ilginç düşünsel sorunlar üretmesinin yanında diğer bilim dallarının düşünüş ve gelişimine de katkıda bulunacak bir bakış açısı getirmiştir. Henüz göreceli olarak keşfedilmemiş bir bilgi alanı, analiz ve değerlendirilmeleri açık bir şekilde belirtilmektedir.
ÖZ: Dinazor kelimesi yaklaşık yüzyıl önce ilk defa Sır Richard Owen tarafından kullanılmıştır, Yunanca "korkunç" anlamına gelen "denius" ve "kertenkele" anlamına gelen "sauros" sözcüklerinden türetilmiştir, Ancak zamanla daha da genelleştirilerek bütün iri yapılı sürüngen fosillerine atfedilmiştir. Bugün ise dinazor kelimesi soyu tükenmiş olan bazı tür sürüngenler için kullanılmaktadır. Dinozorlar ilk olarak 230 milyon yıl önce Orta Trias`da görüldüler, İlk ortaya çıkan türleri sürüngendi)- zorlar grubuna aittir. Ancak zamanla genişleyerek farklı yönlerde evrimleştiler. Karada ve suda yaşayan türleri yanı sıra hem karada hem suda yaşayan ve uçabilen türleri vardı, Devasa büyüklükte olanların yanında tavuk büyüklüğünde olanları da saptanmıştır. En iri dinozor olan Diplodocus, 26 metreyi bulan uzunluğu ile dev boyutlu bir hayvandı, Bazıları iki ayak, bazdan ise dört ayak üzerinde hareket eden bu hayvanlar etçil, otçul veya Tasladıkları her şeyi yemeye yatkın canlılardı. Dinozorların soyunun tükenme nedeni bugün tam olarak anlaşılmış değildir (Oygür, 1993),