ÖZ: İnceleme alanı, Güneybatı Anadolu Bölgesinde Denizli`nin Tavas ilçesine bağlı Vakıfköy`ün kuzey batısında yer alır. Bakır cevherlermesi Faleozoyik yaşlı formasyonlardan kuvars-muskovit-kalkşitler içerisinde yer alır. Söz konusu formasyon içerisinde 7 adet bakır zuhuru belirlenerek haritaya geçirilmiş ve bunların mineralojik, petrografik ve jeokimyasal açıdan incelemeleri yapılmıştır. Zuhurların incelenmesi sonucu araştırma alanımızda %QM tenörlü 46 170 ton bakır cevherinin mevcut olduğu anlaşılmıştır. Adı geçen bata cevherleşmelerinin işletilmeye başlayabilmesi için yerli rezervlerin -bulunması gerekmektedir. Bu amaçla araştırma alanında yeni yatakların bulunabilmesi için jeokimyasal bir prospeksiyon yapılmıştır. Sözü edilen -çalışma ile bakır elementinin yan kayaçtaki birincil ve ikincil dağılımları incelenmiştir.
ÖZ: Doğal suların sınıflamalarında kullanılan üçgen-ve paralel diyagramlar üzerinde, genellikle anyon ve katyonların yüzde miktarları hakkında bilgi edinmek zaman alıcıdır. Önerilen sınıflamada ise, anyonlar büyük (A = HCO-S + OO^S B = SO-4 C = Cl- ), katyonlar küçük harflerle (a = Ca+ +, b = Mg+ + c = Na+ + K+) anyon ve katyonların paralel kenar üzerinde bulunduğu alanlar romen rakamları ile tanımlanmıştır. Anyon ve katyonların bulunduğu üçgenler yedi gruba ve alt gruba, paralel kenar İse dokuz bölgeye; her grup ve alt grup on üçer sınıfa ayrılmıştır. Anyonlar grupları, katyonlar sınıfları belirler, Böylece, yüz altmış dokuz sınıf ortaya çıkmıştır, Sınıflamalarda anyon ve katyonlar yüzde önem sırasına göre sıralanarak basit formüllerle gösterilmiştir. Suda |%20`den az iyon, formüllerde izlenmez. Fazla miktarda su tahlillerinin kimyasal özellikleri, bu sınıflama ile kolay bir şekilde saptanabilir, örneğin, deniz suyu C~IXc şeklinde sınıflanır.
ÖZ: Körlü (Tarsus-Mersin) çevresinde Neojen çökelleri uyumsuz olarak Paleojen (Üst) tortulları üzerine oturmaktadır. Toplam 280 m, kalınlıktaki çökeller üç ayrı formasyona ayırtlanmıştır. Tetis sahasında Molluska faunası içeren bu formasyonlar alttan itibaren; Karaisalı Formasyonu (Burdigaliyen) Kuzgun Formasyonu (Tortoniyen) Memişli Formasyonu (Megsîniyen) dir. Zengin denizel Molluska faunası Örneğin, Conus (Chelyconu*) pyrula Broçehi var, mucronata Eren töz, İ058 Strombuş (Strombus) eoronatus (Defrance in Basterot), İ827 Crasso&trea gryphoideg (Schlotheim), 1S13 daha çok Tortoniyen`de gelişme göstermiş durumdadır» Tortomyen sonundan başlamak üzere Meösiniyen`d©bölgede denizel özelliğin, FtosMÄi pieta picte/nın görünmesiyle kaybolduğu kabul edilmektedir. Bu Formasyonların üzerini Pliyosen çökelleri örtmektedir.
ÖZ: Pliyo Kuvaterner yaşlı travertenler, Antalya ovasında 830 KV`lik bir alanla yayılırlar Kalsiyum karbonat bileşiminde olan travertenler, karasal ortamda ikincil çökelimin ürünüdürler. Oluşumu günümüzde de sürdüren travertenler,ortam koşullarına göre dört farklı tip gösterirler. Bu travertenlerin gözeneklilik, su emme ve geçirgenliği fazladır. Masif ve bitki dokulu masif traverten tipleri taşıyıcı olmayan yapı malzemesi olarak ve toz kireç eldesinde kullanılabilir.
ÖZ: Hemen bölgesinde Eschwege ve Sontra yakınlarındaki Zeototêln`in orta bölümünde yer alan Haupt- (Ca^) ve Platteûdolomitlerde (Gaâ) ilk olarak 1974 yılında fluorit bulunmuştur. Sondaj galimalâi kimyasal ve jeokimyasal araştırmalar sonucu fluoritin Hauptdolomitlerde tabaka yapılı olarak bulunduğu, yaklaşik 0,5 m. kalınlıklı olabilen koyu renkli tabaka ve merceklerde makroskopik olarak gözlenebileceği saptanmıştır, Hauptdolomltin İ8-S0 m, kalınlıklı bir zonunda fluorit© rastlanmaktadır. Ancak %10`dan az olan fluorit içeriği nedeniyle bu zon, fluorit içermeyen grimsi beyaz renkli dolomitten makroskopik olarak ayırtedilememektedir. Koyu renkliden siyaha kadar değişen tabakalarda fluorit içerikli %10 ile %50 Oaiy arasında değişmektedir, Bazı örneklerde bu oran %80 OaFa ye kadar, çıkabilmektedir. Koyu renk kısmen fluoritten (menekşe renkli^ fakat daha çok ta bitümlû kayaç bünyesinde bulunmasından ileri gelmektedir, Fluorit stratigrafik olarak daha üstte bulunan Plattendolomitlerin (Cas) Z3 sonunda da (Lıeln© Serie) bulunmuştur, Sontra yakınlarında bulunan aflörman ve taş ocaklarındaki Plattendolomit Örneklerinin fluont yer yer |%I=4 OaPg olarak saptanmıştır. Hidrotermal olarak oluşan fluoritlerde förülmeyen, cevher ve dolomitin makroskopik ve mikroskopik Ölçekteki ardalanmalı tabakalanması, çok belirgin olarak gözlenebilen tabaka dokusu (Lagengefüge), ayrica hidrotermal damar ve çatlaklarda tipik parajenes olan difer minerallerin bulunmayıp Heaen bölge, sinde Haupt- ve Plattendolömitlerdeki fluorit oluşumlanın sedimanter kökenli olduklarının en önemli belirteçleridir, Hauptdolomitlerin geç diyajenetik evrede oluştukları kabul edilmektedir, Bu görüş fluorltler içinde geçerlidir. Oluşum ortamı olarak evaporitik saf lagünler düşünülmektedir. Yatakları oluşturan deniz suyunun içerisinden kaynaklanmaktadır, Denlzsuyunun fluor içeriği karadan fluor getirlmi sonucu yükselmiştir. Kaynak olarak örneğin Harz bölgesinin fluor oram fazla granitleri gösterilebilir. Ancak böyle Müde Hessen çevresi Zechstein dolomitlerindeki yüksek fluorit içeriği açanabilecektir. Toplam rezerv 5-7 x İ09 ton CaFg olarak tahmin edilmektedir,