ÖZ: Jeolojik, çalışmalar yol gibi çizgisel mühendislik yapısı projelerinde ilk aşamayı ve temeli oluşturur. Burada sunulan, örnekte de olduğu gibi, iyi Türkiye otoyol projelerinde de bu. çalışmalarda yalnızca şekilcilik anlayışı egemendir. Oysa bu. tür büyük ölçekli yapıların yer seçiminde bu seçimde yerbilimleri ilk aşamayı oluşturur, içerisinde ve/veya üzerindeki, ortamın tanımı, yapının konumlandırılması ve bileşenlerinin seçimi, projenin, güvenirliği için "olmazsa olmaz" anlamındadır. Yerbilimleri çalışmaları, öncelikle; Jeolojik,, hidrojeolojik, mühendislik jeolojisi, ve jeoteknik modellerin hazırlanmasını içerir. Her aşamanın, güvenirliliği bir önceki aşamanın doğruluğuna bağlıdır. Sonraki aşamalardan, da geri - beslenme yaparak güvenilirliğini daha da arttırır..
ÖZ: Beşparmak Dağları Kıbrıs adasının kuzey kesiminde yer alır Ye denize paralel olarak 160 km uzunluğunda 10 km genişliğinde bir şerit halinde uzanır. Bu çalışmada Beşparmak dağlarının yüksek kesimlerinde bulunan. Mesozoyik yaşlı karbonat, kayaçlannın karstlaşma durumu, içerdiği potansiyel su. miktarı ve hidrodinamik yapısı birlikte araştırılmıştır. İnceleme alanında karstlaşmaya uygun birimleri Mesozoyik yaşlı karbonat, kayaçlan dolomit, dolomitik kireçtaşı ve rekristalize kireçtaşlandır. Karbonat kayaçların ^yüzey alanı 84 km2 dir,., Karst akiferlerinin tanımlanması amacıyla su noktalarında kimyasal ve izotop analizi için su örnekleri toplanmış kuyularda su. seviyesi, değişimi gözlemleri yapılmış ve araştırma kuyuları açılmıştır, Yapılan jeoloji, hidrojeoloji!, sondaj ve jeofizik çalışmaları sonucunda Beşparmak Dağları karst akiferlerinin birbirinden bağımsız karstik sistemlerden oluştuğu ve bunların toplam dinamik yer altı suyu rezervinin 9x106 m3/yıl dolayında olabileceği saptanmıştır.
ÖZ: Su kaynakları, üzerindeki talebin giderek artışının yanında zaman, ve konuma göre bu kaynağın arzu edilen miktar ve kalitede bulunmaması, mevcut su kaynaklarının ekonomik, çevresel, ve sosyal faydalar içinde en verimli şekilde kullanımını yani yönetimini gerekli kılmaktadır. Ancak, su kaynaklan yönetim, çalışmalarının başarısı hidrolojik sistemi etkileyen süreçler 1 arasındaki ilişkilerin doğru ve bir bütün olarak ortaya konmasına bağlıdır., Bu aşamada sistemin doğal sınırlar ile kısıtlanarak havza ölçeğinde tanımlanması ve bu ölçekte kullanılabilir verim, değerinin, belirlenmesi daha sağlıklı ve etkin bir su kaynak yönetimine olanak sağlamaktadır. Havza için kullanılabilir yeraltısuyu potansiyelinin belirlenmesi için ise klasik emniyetli verim, yaklaşımı, yerine sürdürülebilirlik yaklaşımı ile aktif su. kullanımı sonunda hidrolojik sistemde istenmeyen etkiler yaratmadan, uzun dönemlerdeki gereksinimleri karşılayabilecek, bir- dinamik potansiyel değerlendirilmelidir., Su. kaynaklan, yönetiminin son sürecinde, sürdürülebilir verimin, havza, içinde maksimum, kazancın sağlanacağı ve kullanım önceliklerinin göz önüne alındığı bir tahsisat politikası ile paylaştırılması gereklidir. Ancak bu şekilde her havza için etkin ve verimli bir özgün yönetim gerçekleştirilebilir.Bu çalışmada ayrıca ülkemizdeki, su kaynaklan yönetim, çalışmaları, idari, yasal koşullar ve havza bazında su kaynaklan yönetimi için öneriler genel olarak sunulmuştur.
ÖZ: Osmanlı. imparatorluğu`nda,, madenciliğin yapısını, Arazi Kanunnamesi (1858) yayınlanana, kadar merkezden (İstanbul) madenin bulunduğu, yörelerdeki. Emirlere, Nazırlara, Valilere, Beylerbeylerine, Yaya ve Müsellem Beylerine, Yörak Çeribaşlarına, Maden Müfettiş ve Mübaşirlerine, yörenin Ağyan Zabit ve Diğer ilgili kişilerine yazılan hüküm, ferman, berat,, temessük (borç senedi) gibi belgelerden ve bunlara karşılık yazılan, cevabi yazılardan anlamaktayız. Osmanlı madenciliğin, "teşkilat yapısını", "maden mülkiyetini" ve "madenlerin işletme tarzları" ile "cevherin nakli" gibi bilgileri Başbakanlıkla bağlı, Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü`nün muhafaza ettiği vesikalar ile defterler (Divan-ı Hümayun, Darphane Ahkam. Defteri Maden Kalemi ve Tapu. Defterleri v.s.) ve Kanunnamelerden öğrenmek mümkündür. Osmanlıların her döneminde yeni maden yataklarının bulunmasına çok önem verilmiştir. "Arayıcı`` adı verilen kişiler maden bakımından olumlu olabilecek yerlere gönderilerek araştırmalar yaptırılmıştır. Madenlerde çalışanların tüm vergilerden muaf tutulmuş ve askeri kesimden sayılmışlardır. Madencilerin kendi aralarında ya da başkalarıyla olan sorunları Maden Eminleri tarafından, şeriat kurallarına göre çözüme kavuşturulmuştur,.
Osmanlı`larda üç ayrı şekilde maden işletmeciliği olmuştur,. Bunlar;
1-Devlet (miri) tarafından, işletilen madenler,
2-Devletin gözetimi altında işletilen madenler,
3-Belirli bir süre kesime vermek (iltizam) yöntemiyle işletilen, madenler şeklindedir,.
Osmanlılarda madencilik, teşkilatı darphaneye bağlı olarak yürütülmüştür. Bu teşkilat, yapısını kabaca; "A-Madenlerin. yönetimi, B-madenlerde çalışanlar C-madenlerin güvenliğini sağlayanlar" olmak üzere üç- ayrı kategoride incelemek mümkündür.