ÖZ: Karaali sıcaksuyu şanlıurfa ili`nin 32 km güneydoğusunda,Yardımcı İlçesi`ne bağlı Karaali Köyü`nde yer almaktadır. Kuyu logları sıcaksuyun bölgede yaygın olarak soğuksu üretiminde kullanılan kireçtaşından alındığını göstermektedir. Bölgedeki fay hatları boyunca yüzeye yükselen sıcaksuyun, soğuksu içeren kireçtaşı akiferi içine yayıldığı ve soğuksuyla karışmasıyla sıcaklığının düştüğü düşünülmektedir. Bu incelemeyle, Karaali sıcaksuyunun karışımdan önceki sıcaklığının belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, bölgedeki sıcak ve soğuk sulara ait analiz sonuçları silis-entalpi karışım modeli (SEKM) ve Cl-entalpi grafiğinde kullanılarak sıcak-soğuksu karışım yüzdesi belirlenmiştir. Bu yüzde değeri ile de Karaali sıcaksuyunun ilksel (soğuksu karışmadan önceki) kimyasal içeriği belirlenmiþtir. Sıcaksuyun ilksel kimyasal içeriği katyon ve silis jeotermometrelerinde kullanılarak tahmini rezervuar sıcaklığı (TRS) hesaplanmaya çalışılmıştır. Silis-entalpi karışım modeli (SEKM) ile hesaplanan TRS değeri (132°C), %18 sıcaksu ve %82 soğuksu karışım kimyasal sonucunun kullanıldığı Na-K ve SiO jeotermometreleri ile hesaplanan ortalama TRS değerleriyle (sırasıyla 138°C ve 132°C) oldukça uyumludur. Hesaplanan bu TRS ve karışım oranı ayrıntılı jeolojik haritalama, jeofizik ve su kimyası vb. çalışmalar ile desteklenmelidir.
ÖZ: Kırkağaç (Manisa) İlçesinin doğusunda, geniş alanlar kaplayan Neojen`in karasal sedimanter kayaçları ile arakatmanlı tüf düzeyleri mevcuttur. Tüf örneklerinde yapılan mikroskopik incelemelerde, hazırlanan betimleme kriterleri baz alınarak ayrıntılı petrografik gözlemler yapılmıştır. Çalışmalar sonucunda, çoğunlukla dasitik vitrik (kül) tüf tespit edilmiştir. Bazen kristal tüf ve litik tüf adlaması da yapılmıştır. Kayaçların mineral içeriğine göre incelenen tüflerin dasitik volkanizma ile ilişkili olduğu anlaşılmıştır.Az miktarda, andezitik volkanizmanın ürünü olan tüf örnekleri de gözlenmiştir.
ÖZ: Denizli ili Güney ilçesi batısında Miyosen yaşlı gölsel kireçtaşları yüzeylemektedir. Gölselkireçtaşları altında alüvyon yelpazesi ortamında çökelmiş olan kumtaşı, çamurtaşı yer alır. Kireçtaşları gri, bej ve beyaz, kalın tabakalı (10-15m) ve masifKireçtaşı kireç çamurtaşı dokusu özelliğinden dolayı iyi plaka vermekte, kenar ve köşeleri dağılmagöstermemekte, erime boşlukları dışında düzgün kesilme yüzeyli ve parlatılabilir özellikli olup KesilipParlatılabilecek Sert Taş sınıfına girmektedir. Silika içerigi %0.8 ila %1.5 arasında, birim hacim ağırlıkortalaması 24.73 kN/m , ağılıkça su emme ortalaması % 1.54, etkili gözeneklilik-porozite ortalaması %5, kuru basınç mukavemeti ortalaması 85.8 Mpa, don kaybı ortalaması % 0.05, Böhme sürtünmedenkaynaklanan aşınmaya direnci ortalaması 0.74 cm/50 cm olup, paslanma ortayaçıkmamaktadır.Gözeneği ve su emme miktarı az olan kireçtaşı seviyelerinin doğal yapı malzemesi olarakkullanılabilmesi mümkündür.
ÖZ: Karadeniz Bölgesi karstik mağara oluşumları açısından zengin bir bölgedir. Doğu KaradenizBölümü`nde daha fazla görülen bu mağaraların ancak bir kısmı turizme açılmıştır.Yazkonağı Mağarası iseOrta Karadeniz Bölümü`nde Ünye İlçesi`nin (Ordu) 4 km güneyinde yer almaktadır. Pliyosen aşınımyüzeyinin hemen alt seviyelerinde bulunan ve bu yeraltı suyu sisteminin bir parçasını oluşturan mağara,Geç Kretase-Paleosen yaşlı kireçtaşı, kumlu kireçtaşı, kumtaşı ve kiltaşlarından oluşan birimin içerisinde,doğu-batı yönlü bir düşey fay boyunca gelişmiştir. Yazkonağı Mağarası`nın girişi deniz düzeyinden 85 m,vadi tabanından ise 30 m yukarıda yer alır. Mağaranın toplam uzunluðu 900 metredir.Yazkonağı Mağarası giriş noktasına göre iki kısma ayrılır. Girişten itibaren önce güneye, sonra batıya doğru uzanım gösteren,oldukça dar ve yüksek tavanlı bir yapıya sahip olan galeri, Yazkonağı Mağarası`nın ana galerisinioluşturur. Girişten itibaren önce kuzeybatıya daha sonra batıya doğru uzanan ikinci galeri ise ana galerininaksine, hem damlataş hem de genişlik yönünden daha iyi konumdadır. Bazı yapısal olumsuzluklararağmen, mağaranın orta kesimindeki yaklaşık 8 m çapında ve 26 m yüksekliğindeki bir salonuntepesinden düşen ve mevsimsel olarak farklı debi gösteren bir şelalenin ve buna bağlı olarak bir yeraltı deresinin varlığı mağaraya ayrı bir görsel özellik katmaktadır