Jeoloji Mühendisliği Dergisi
ÖZ: Karen (veya lapye) küçük ölçekli (< 10 m) karstik yüzey yapılarını tanımlayan genel bir terimdir.Kireçtaşı yüzeylerinde yaygındır. Başlıca karen tipleri; kaval yapısı, basamak yapısı, çözünme olukları(oluk yapısı, yuvarlanmış oluk yapısı, menderesli oluk yapısı), sivri doruklu karen, yarık kareni,çözünme havuzları ve çözünme çukurlarıdır. Kaval yapısı, basamak yapısı ve çözünme havuzları yüzeysularından, çözünme olukları kanalize sulardan, yarık kareni süreksizliklerin çözünmeylegenişletilmesinden, sivri doruklu karen süreksizliklerle sınırlı masif kayaçların çözünmesiyle veçözünme çukurları kök boyunca sızan sulardan çözünmeyle yoluyla oluşur. Çözünme işlemi örtüsüzkayaçlarda veya ince yüzey örtüsü (toprak, kar) altında gelişir.
ÖZ: Akışkanın kimyasal içeriğine bağlı olarak oluşan kabuklaşma ve korozyon, jeotermalsistemlerin işletilmesinde karşılaşılan önemli sorunlardan biridir. Bu çalışmada, Afyonkarahisarjeotermal şehir ısıtma sisteminden (AFJET) alınan su örneklerinde iyon kromotografisi(IC) ve indüktifeşlenmiş plazma optik emisyon spektrometresi (ICP-OES) analizleri gerçekleştirilmiştir. Boru içindeoluşan kabukların XRD analizleri yaptırılmış ve TS 266`ya göre suların toplam sertlikleri analizedilmiştir. Yapılan XRD analizleri şehir dışı jeotermal ısıtma boru hattında CaCO kabuklaşmasıolduğunu, şehir içi kuyu suyu geçen boru hattında ise Na Ca(OH) , CaCO ve MgAlSi içeren bir kabukoluşumu oluştuğunu göstermektedir. NaCl ile yumuşatılan kuyu suyunun geçtiği boru hattında çukurkorozyonu olmakta aynı durum jeotermal suyun geçtiği borularda da olmaktadır. Geri dönüş sularındaçözünen madde miktarlarının artması sistemde kullanılan St 37 çeliğinin suyun etkisiyle erozyonauğrayarak çözündüğünü (korozyona uğradığını) göstermektedir. Toplam sertliklerdeki artış kabuklaşmaolayını desteklemektedir.
ÖZ: Doğu Karadeniz Bölümü`nde özellikle Bayburt, Gümüşhane ve Şiran çevresinde önemli travertenoluşumları bulunmaktadır. Bölgede son 10 yılda gözle görülebilir şekilde doğal taş üretimi artmış, burakam 2003 yılı itibariyle 450 milyon ton seviyesine ulaşmıştır. Travertenler genel olarak KuzeyAnadolu Fayına (KAF) dik yönde gelişmiş KD-GB yönlü ana kırık sistemleriyle ilişkilidir. Buçalışmada, günümüzde işletilen ve Doğu Karadeniz Bölgesi`ndeki en büyük traverten yatağı olanBahçecik traverteninin oluşum koşulları ve fiziko-mekanik özellikleri belirlenmiştir.Bahçecik travertenleri, yağışla yeraltına süzülen suların karbonik asitçe zenginleşmesi, Berdigakireçtaşlarını çözmesi ve bu çözeltilerin düşey faylara bağlı olarak yüzeye çıkmasıyla beraberbünyelerindeki karbondioksit gazını bırakarak ortama CaCO çökeltmesi sonucunda oluşmuşlardır. Azeğimli topoğrafyada, yüzeye çıkan kalsiyum bikarbonatlı sular eğim aşağı akarken geniş yayılımlargösteren teras veya setler şeklinde morfolojik yapılar oluşturmuştur. Morfolojik özelliklerine ve oluşumkoşullarına göre teras tipi traverten olarak tanımlanan Bahçecik travertenin rezervi yaklaşık 400000m `dür.Kayaçların tek eksenli basınç dayanımı belirlemede, gerek örneklerin deneye hazır hale getirilmesigerekse deneyin zaman alıcı olması nedeniyle, Bahçecik travertenlerine ait örneklerinin dayanımözellikleri ile indeks özellikleri arasında doğrusal bir ilişki olup olmadığı test edilmiştir. Sonuç olaraktek eksenli basınç direnciyle boyuna dalga hızları arasında doğrusal bir ilişkinin olduğu belirlenmiştir
ÖZ: Doğada, su tiplerini belirlemek amacıyla geliştirilen yaklaşık 10 farklı sınıflama sistemibulunmaktadır. Mevcut sınıflama sistemlerinin bir kombinasyonu olan Stuyfzand Sınıflama Sistemi,yeraltısuyu ortamının hidrojeokimyasal gelişimini belirlemede önemli bir rol oynamaktadır.Bu çalışmada, Merzifon-Gümüşhacıköy Havzası sınırları içerisinde yer alan GümüşhacıköyAkiferi`nin hidrojeokimyasal evrimini belirlemek amacıyla akiferde bulunan toplam 79 sondajkuyusunda yapılan su kimyası analiz sonuçları değerlendirilmiş ve yeraltısuyu kimyasal gelişimi ortayakonmuştur. Akiferde yapılan yeraltısuyu örneklemesi 1951-1972 yılları arasını kapsayan 37 örnek ve2003-2004 yıllarını kapsayan 49 örnekten oluşmaktadır. Çalışmanın sonucunda her iki örneklemesonucunda geliştirilen hidrojeokimyasal model, Stuyfzand Sınıflama Sistemi`ne göre karşılaştırılarakyeraltısuyunun karakteristikleri ve hidrojeokimyasal gelişimi belirlenmiştir. Buna göre akiferdeyıkanma NaHCO +`dan MgHCO +`ya doğru devam etmektedir. Gümüşhacıköy Akiferi`nin güney vegüneybatı kesimleri 1951-1972 yılları analiz sonuçlarına göre CaHCO su tipinden oluşurken 2003-2004 yılları analiz sonuçlarına göre CaHCO + su tipindedir. Bir başka deyişle, ikinci analiz sonuçlarıyıkanma işleminin devam ettiğini göstermektedir. Stuyfzand Sınıflama Sistemi`nde açıklanan yıkanmaişleminin Gümüşhacıköy Akiferi`nde batıdan doğuya doğru devam ettiği ve yeraltısuyu bileşimininCaHCO + su tipine doğru değiştiği belirlenmiştir.