ÖZ:Bu çalışma kapsamında Kayseri Soğanlı yerleşim yerinde meydana gelebilecek kaya düşmeleri ampirik olarak enerji açısı yöntemiyle ve 3-boyutlu olasılıksal kaya düşme modellemeleri ile değerlendirilmiştir. Yüksek çözünürlüklü sayısal yüzey modeli (SYM) insansız hava aracı (İHA) ile elde edilen yüksek çözünürlüklü ortofoto yardımıyla elde edilmiştir. SYM üzerinde 3-boyutlu olasılıksal kaya düşme simülasyonları, CONEFALL yazılımı yardımıyla enerji çizgi açısı yöntemine göre kaya düşme zonları belirlenerek gerçekleştirilmiştir. Geçmişte düşmüş olan kaya blokların en, boy ve yükseklikleri arazi çalışmaları ve İHA ile oluşturulan ortofoto üzerinden belirlenmiştir. 3-boyutlu olasılıksal analizler neticesinde 3 mlik kaya bloklarının yamaç boyunca hareketi esnasında kinetik enerji değerleri maksimum 15,000 kJ, sıçrama yüksekliği ise 15 m olarak belirlenmiştir. Enerji çizgi açısı yöntemi dikkate alındığında, incelenen yamacın güney kesiminde daha önceden düşen blokların çoğunlukla 40°lik enerji çizgi açısı zonunda yoğunlaştığı tespit edilmiştir. Öte yandan, 3 m blok boyutu için yapılan olasılıksal 3-boyutlu kaya düşme analizlerinden elde edilen yuvarlanma hatları en fazla 30°lik enerji çizgi açısı zonuna kadar ulaşsa da, özellikle yamacın güney kesiminde bu yuvarlanma hatları 40°lik enerji çizgi açısı zonunda sonlanmaktadır.
Buna göre, ampirik yöntem, 3-boyutlu olasılıksal yöntem ve arazide ölçülen blokların konumları genel olarak uyum göstermektedir.
ÖZ:Sel, aşırı yağışlar ve karların hızla erimesi gibi meteorolojik koşulların değişim göstermesi sonucu oluşan doğa kaynaklı afetlerden birisidir. Bölgenin topoğrafyası, jeolojik yapısı, iklim koşulları, akarsu veya derelerin doğal yapılarında meydana gelen bozulmalar ve kontrolsüz kentleşme gibi faktörler sellerin oluşumunda büyük rol oynamaktadır. Bu çalışma kapsamında, Ankara İli Nallıhan İlçesi sınırları içerisinde bulunan ve Yazılıkaya deresinin su toplama havzası sınırları içerinde sel tehlikesine karşı dere içi ıslah çalışmaları yapılmış, 78.8 hektar (Ha) alan içerisinde bir adet harçlı ıslah sekisi projelendirilmesi ve uygulaması gerçekleştirilmiştir. Ankara İli Nallıhan İlçesi Yazılıkaya deresi dere içi ıslah çalışmasında elde edilen veriler (dere haritaları, debileri ve sanat yapısı en kesitleri) ve DSİ Sentetik Yöntemi ile Q10 ve Q100 debi değerleri kullanılarak HEC-RAS (Hydrologic Engineering Centers River Analysis System) programı yardımıyla Yazılıkaya deresinde iki boyutlu sel modellemesi yapılmıştır. Yapılan analizler sonucunda Yazılıkaya deresi üzerinde yapılan harçlı ıslah sekisinin, olası şiddetli ve anlık yağışlarda Q10 ve Q100 debi değerlerinin kullanıldığı analizlerde suyun hızı sırası ile yapısız durumda sırası ile 2 m/s 3.2 m/s iken yapı yapıldıktan sonra 0.5 m/s 0.75 m/s değerlerine düştüğü gözlemlenmiştir. Sırasıyla Q10 ve Q100 debi değerlerine göre yapılan yerleşim yerlerindeki su derinliği analizlerinde, harçlı ıslah sekisi yapımı tamamlandıktan sonra 2 cm (Q10) ve 8 cm (Q100) kadar su azalmalarının olduğu hesaplanmıştır. Genel olarak bu çalışmada, yukarı havza sel kontrol yapılarının (harçlı ıslah sekisi) yağış sularının akış rejimlerinin düzenlenmesinde (su enerjisi, hızı, derinliği, vb.), nüfusun yoğunlaştığı yerleşim yerlerinde ve karayolunda sel tehlikesine karşı etkileri araştırılmıştır.
ÖZ: 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraşın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde yaklaşık 9 saat arayla sırasıyla Mw 7.7 ve Mw 7.6 büyüklüğünde iki deprem meydana gelmiştir. Birbirinden bağımsız meydana gelen iki deprem geniş bir alanda hissedilmiş, deprem merkezinde ve çevre illerde büyük hasara sebep olmuştur. Çok sayıda binanın yıkıldığı ve resmi kayıtlara göre 50 binden fazla can kaybının yaşandığı 6 Şubat 2023 depremlerinin en çok etkilediği şehirler Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfadır. Bu çalışmada depremde en çok yıkımın ve büyük can kayıplarının olduğu bu illerdeki bina stoku derlenmiştir. İncelenen bina stoku bina taşıyıcı sistemine, kullanım amacına, kat sayısına ve deprem şartnamesi zaman dilimlerine göre ilçe bazında bir araya getirilmiştir. Depremler sırasında yıkılan, ağır hasar alan ve deprem sonrasında yıkımına karar verilen binalar artık derlenen yapı stoku içerisinde yer almamaktadır. Ancak, meydana gelen depremlere ait birçok kuvvetli yer hareketi istasyonunda kaydedilen yer ivmesi kayıtları ve yaşanan depremler nedeniyle hasar gören binaların bilgisi deprem çalışmaları açısından önemli bir veri seti oluşturmaktadır. Bu bağlamda, deprem öncesi yapı stoku için deprem risk çalışmalarının yapılarak yapı stokunda yer alan bina tiplerine uygun kırılganlık eğrilerinin test edilmesi ve iyileştirilmesi mümkündür. Çalışmada sunulan verilerin deprem risklerinin gerçekçi hesaplanmasında ve bu sayede deprem risklerinin azaltılmasında alınacak önlemler konusunda önemli bir katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bununla beraber, derlenen yapı stoku kullanılarak farklı bölgelerde deprem tehlikesi altındaki benzer yapı stokları için kayıp hesaplarının yapılması da mümkündür.
ÖZ:Yeryüzünde bir sahada oluşan deprem yer hareketi, fayın kırılma mekanizmasına, sismik kabuğun yapısına ve yüzeye yakın zeminler ile yumuşak kayaçların özelliklerine bağlıdır. Yüzeye yakın zeminlerin ve yumuşak sedimanter kayaçların deprem kaynağından uzak mesafelerde bile önemli ölçüde yapı hasarlarına yol açabildikleri bilinmektedir. Ülkemizde son dönemlerde yaşanan depremlerde de bu durum gözlenmiştir. 30 Ekim 2020 tarihinde Ege Denizinde Sisam Adası açıklarında meydana gelen 6,9 moment büyüklüğündeki deprem, merkez üssünden yaklaşık 70 km uzaklıkta olan İzmir Bayraklı ilçesinde yoğun hasara yol açmıştır. 06 Şubat 2023 tarihinde merkez üssü Kahramanmaraş Pazarcık olan 7,7 moment büyüklüğündeki deprem geniş alanlarda oldukça büyük can kaybı ve yıkıma yol açmıştır. Kahramanmaraş Pazarcık depreminin Hatay, Antakya bölgesinde oluşturduğu yer hareketlerinin tepki spektrumları Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğinde tarif edilen tasarım tepki spektrumlarının çok üzerinde çıkmıştır. Bu çalışmada deprem yer hareketlerini etkileyen saha etkileri ve yakın fay etkileri özetlenmiş, Kahramanmaraş ili Pazarcık ilçesinde 7,7 büyüklüğünde meydana gelen depremin Hatay bölgesinde oluşturduğu kayıtlardan bazıları incelenmiş ve olası basen etkileri ile yakın saha etkileri açısından değerlendirilmiştir.
ÖZ: Agrega ocaklarında üretilen malzemeler, beton ve çimento hammaddesi, asfalt ve dolgu agregası, demiryolu balast malzemesi vb. olarak birçok alanda kullanılmaktadır. Çoğunlukla şehir içlerinde veya şehirlere yakın bölgelerde yürütülen agrega üretim faaliyetleri, jeolojik, çevresel, sosyal, yasal ve ekonomik belirsizlikler nedeniyle riskli bir faaliyettir. Teknik ve bilimsel verilere dayalı, belirsizlik ve riskleri azaltılmış, şeffaf ve tutarlı verilerle geliştirilmiş projeler iç ve dış tüm paydaşların proje riskleri hakkında doğru bilgiye sahip olmalarını sağlayacaktır.
Kayaçların kullanım alanlarına göre beklenen kaliteleri değişkenlik sunmaktadır. Birçok ocak yerinde, kayaçların bileşim ve dokuları, organik madde ve kavkı içeriği, yapısal unsurların kayaç kalitesine etkisi, farklı ayrışma türleri ve ürünleri, kayaçların kökeni ile ilgili zararlı bileşenler vb. unsurların çok kısa mesafelerde değiştiği bilinmektedir.Bu nedenle, ocaklarda işletme öncesi jeoloji ve mühendislik jeolojisi araştırmaları yapılmalıdır. Ocaklarda bulunan kayaçların bileşim ve kalite değişimleri ile jeolojik, hidrojeolojik, jeoteknik ve çevresel risklerinin belirlenmesi üretimin devamlılığında önemli rol oynayacaktır. Bu çalışmanın amacı; ocak alanlarında belirsizlik ve risklerin azaltılması için gerekli detaylı jeoloji ve mühendislik jeolojisi araştırmalarının önemini vurgulamaktır.