ÖZ: Köprübaşı uranyum yatakları (Batı Anadolu) yüksek dereceli metamorfik kayaçlarla altlanan nehir çökelleri içinde oluşmuşlardır. Söz konusu çökeller Neojen yaslı bol kil hamurlu kaba klastik malzeme biçimindedirler. Cevher yataklarının mineralojik ve jeokimyasal temele dayanan sınıflamasında oksitli (yüzeysel) veoksitsiz (tabanda) diye İki tür ortaya sıkar. Oksitli yataklar ikincil jarosit - vaylandlt minerali tipi vemanyetlt-ilmenit tipi diye iki alt grupta ele alınır. Oksitsiz yataklar ise pirit-siderit tipindedirler.Uranyumca zengin san renkli jaroslt-vaylandlt mineralleri sökel kayaların epijenetik hamuru biçimindekum ve çakıllar arasındaki boşlukları doldururlar. Bazı durumlarda ise söz konusu mineraller gakü üstünde sıvamalar seklinde gözlenir. Oksitli yataklarda ayrıca kil ve süt düzeylerindeki çatlakları dolduran limon sarısı"sehroeckingerit" hidratlı uranyum minerali gözlenir, Bmenit-manyetitçe zengin uranyum yataklarındauranyum minerali gözlenemez, ancak autoradyografik (ilimlerde düzenli dağılımı soz konusudur. Piritli-sideritli oksitsiz yataklarda uranyum yine amorf olup kumtası hamuru içinde siyah toz, halinde yeralır. Yüksektenörlü uranyum zenginleşmesi piritli .düşük tenörlü uranyum zenginleşmesi İsa sideritli zonlara özgüdür.Cevher taşıyan kaba klastik kayaların diyajenesi süresinde veya daha sonra oluşmus olan piritin varlığı,uranyum çökelmesi iğin uygun jeokimyasal ortamın gelişmesinde önemli olmuştur. Bunu kapsayan yeraltısularıİle ortamdaki pirit oksitlenir. Bu olay piritli zonlardakl yeraltı sularının oksijenini yitirmesine neden olur. Sonuçta sülfit (SOS) oluşur, Sülfit daha sonra HS ve SO4 anyonlarına bozuşur (decomposition). Bu yollaoluşan US İyonlarının Köprübaşı`ndaki uranyum yataklarının oluşumlarında ana İndirgeyici rolü, oynadığıdüşünülür. Uranyum karbonatlı sularında çözeltiler olarak taşınmıştır. Jarosit-vaylandit tipi yataklar da başlangıçta yukarıda belirtilen oksitsiz yataklar gibi gerçekleşmiştir, Ancak bunlar daha sonraki süreçlerde yüzeysel oksitlenmeler ile etkilenmişlerdir. Böylece, özünde, tüm yataklar "epijenetik" olup uranyum için kaynakkaya olarak birinci derecede metamorfikler ve ikinci derecede tüfler düşünülmektedir,
ÖZ: Yazının İlk bölümünde, yeraltısuyu icerebilme yeteneklerine göre jeolojik ortamlar dört kümede toplanmış, ikinci bölümünde bilimsel, teknik ve ekonomik açıdan bu kümelerin en Önemlisi olan akiferler, önerilen ölçütler çerçevesinde sınıflandırılmıştır.
ÖZ: Etir yaylası fluorit zuhuru Şebinkarahisar`ın (Giresun) kuzeybatısında, Üst Kretase yağlı andezltik veslkanltler iğinde yer alır. Lütesiyen yağlı volkano-sedimanter kayaçlar bu birimler üzerine taban konglomera ile oturur.En. çok 50 cm, ye ulaşan fluorit damarcıkları genellikle 1-17 em. kalınlıkta olup, K 10 B - K 40 B doğrultusundakl çatlak sistemlerine yerleşmeler ve 286 m. ye kadar uzunluk gösteren üç zonda yoğunlaşırlar.Damarların kenarlarında kaolenleşme ve az silisleşme gözlenir. Cevherleşmenin mineralojik incelemesi filonun iki aşamada oluştuğunu ortaya koyar. I, Aşamada yeşil fluorit, sfalerit, galen, tennantit (îreiberjit) kalkepirit yerleşmiş,II. Aşamada ise pembe fluorit ve/veya kuvars, mor fluorit yerleşmiştir. Bu iki aşama birbirinden breşleş.me ile ayrılmakta olup birinci aşamaya alt parsalar pembe fluorit ve mor fluoritle çimentolanmıştır.Ayrıca sfalerit ve fluoritlerde yapılan sıvı kapanım incelemeleri İle cevherleşmenin farklı aşamalarındakihomojenleşme sıcaklıkları saptanmıştır. Homojenleşme sıcaklıkları 160` _ 25Q°C arasında değişmekte olup, kapanımlarm içinde tuz kristallerinin görülmemesi, tuzluluğun %20`nin altında olduğuna işaret etmektedir.
ÖZ: Günümüzde dünya demir üretiminin %50 sinden fazlasını karşılayan "bantlı demir formasyonu"`sınırlanmıştır. Jeokimya, metamorfizma, yaş, teknoloji ve kökenlerine kısaca değinilen "bantlı demir formasyonunun akifer yataklarla ilişkisi tartışılmıştır,
ÖZ: Yanabilen maddeler ile bunlar arasında önemli biryer tutan Tersiyer içerisindeki kömür yatakları ve özellikle Polonya`nın en büyük kömür havzalarını oluş,turan Kontinental Neojen birimleri ayrıntılı olarakİncelenmiştir (Şekil 1.). Yapılan prespeksiyon ve ayrıntılı çalışmalardan sonra oldukça büyük kömür rezervleri olan havzalar bulunmuştur. Bu ayrıntılı çalışmalar sonunda elde edilen diğer Önemli bir bulgu,Miyosen kömür yataklarının oluşumu için en uygundevir olarak belirlenmesidir. Bu bulgu ileride yapılacak araştırmalar iğin yol gösterici olarak kabul edilir..