ÖZ: Zayıf kaya kütlelerinde açılacak tünellerin tasarımı, mühendislik jeolojisi açısından bazı zorluklarsunmaktadır. Tasarım aşamasında yapılacak küçük bir hata, kazı aşamasında maliyeti yüksek ve zamanalıcı sorunlara yol açabilmektedir. Bu tür ciddi sorunlarla karşılaşmamak için zayıf kaya kütlelerindeaçılacak tünellerin, tasarım aşamasında, en uygun ve ekonomik kazı yöntemine göre projelendirilmesigerekmektedir. Bu çalışmada, Cankurtaran (Hopa-Artvin) tünelinin güzergahında yüzeylenen Paleosenyaşlı Şenkaya Sırtı formasyonuna ait ince tabakalı marnların duraylılığı, ampirik ve nümerik yöntemlerkullanılarak incelenmiştir. İlk önce, ISRM (1981) tanımlama kriterleri esas alınarak marnların içerdiğisüreksizlerin özellikleri ve kaya malzemesinin jeomekanik özellikleri belirlenmiştir. İkinci aşamada,marnlar RMR, Q ve GSI sistemleri ile sınıflandırılmış ve kütle özellikleri tespit edilmiştir. Son aşamada isemarnlarda açılması planlanan tünelin duraylılığı, Singh vd. (1992), Goel vd. (1995), Bhasin ve Grimstad(1996) kriterleri ve Sonlu Eleman Yöntemi (FEM) yardımıyla araştırılmıştır. Yapılan analizler sonucundagüvenlik sayısı değerinin 0.08 ile 1.43 arasında değiştiği ve tünelde duraysızlık sorunuyla karşılaşmariskinin olabileceği sonucuna varılmıştır.
ÖZ: Blok taş işletmeciliğinde bir kaya kütlesinden alınabilecek ortalama blok hacminin tahminedilebilmesi ekonomik açıdan önemlidir. Bu çalışmanın ilk aşamasında Karaburun Yarımadası Mesozoyikkireçtaşlarında açılmış blok taş ocaklarında kayıt olunan süreksizlik ölçülerinin, literatürde önerileneşitlikler kullanılarak yapılan analizlerden, bu taş ocaklarından alınabilecek ortalama blok hacimlerihesaplanmıştır. Yazarlar tarafından önerilen blok kalite katsayısı (BQD) yöntemiyle hesaplanan blok hacimdeğerlerinin literatürde önerilen yöntemlerden kayaçların hacimsel eklem sayısını (Jv) kullanarak (Vi = 36/Jv3) hesaplanan blok hacim değerlerine yakın sonuçlar verdiği belirlenmiştir. İkinci aşamada, KaraburunYarımadasında işletilmekte olan blok taş ocaklarından çıkarılan 2378 bloğa ait ortalama blok hacmi (Vb),hacimsel eklem sayısı (Jvb) ve blok şekil faktörü (βb) katsayıları elde edilmiş ve bu katsayıların ortalamadeğerleri, arazide ölçülen süreksizlik aralığı verilerinden hesaplanan yerinde ortalama blok hacmi (Vi) vehacimsel eklem sayısı (Jvi), ile karşılaştırılmıştır. Arazide ölçülen süreksizlik aralığı verilerinden, herhangibir taş ocağından üretilebilecek blokların ortalama hacimlerinin tahmin edilmesine olanak sağlayacakilişkiler belirlenmiş ve genel kullanım için grafik olarak verilmiştir.
ÖZ: Kazanlı- Mersin bölgesinde yıllardır yoğun bir şekilde seracılık ve narenciye üretimi yapılmaktadır.Tarım amaçlı kullanılan bu arazilerde birden fazla kirletici unsur bulunmaktadır. Başta krom işletmesiolmak üzere petrol dolum tesisleri ve fabrikaların yarattığı atıklar nedeniyle son 25 yıldır Kazanlı-Mersinbölgesi Cu, Mn, Zn, Cd ve Pb gibi toksik düzeyde elementleri içeren atıklara maruz kalmıştır. Bölgedekikirlilik; toprak, bitki, yeraltısuyu, yüzey suyu, deniz suyu ve hava kirliliği olarak gözlenebilmektedir.Bu çalışmada Kazanlı-Mersin bölgesinde biyojeokimyasal anomalilerin incelenmesi ve çevresel ortamınyorumlanması amaçlanmıştır. Bölgede yetişen 19 bitki türü (16 doğal, 3 plantasyon bitki türü) ilebitkilerin yetiştikleri topraklardan ve çalışma alanında mevcut sulardan (kuyu, deniz, dere) sistematikolarak örnekler toplanmıştır. Alınan örneklerde Cu, Mn, Zn, Cd ve Pb düzeyleri Atomik AbsorbsiyonSpektrofotometresi (AAS) ile analiz edilmiştir. Toprak ve bitki örneklerinde yapılan kimyasal analizlerde5 element için toprak-bitki arasındaki dağılımlar istatistiksel olarak incelenerek 3 element için bitkitoprak arasında doğrusal ilişki saptanmıştır. Cu için Melilotus sp. (yaprak ve dal), Alhagi camelorum(yaprak) ve Xanthium strumarium (yaprak ve dal) bitki türlerinin; Mn için Vicetoxicum parviflorum(yaprak), Melilotus sp. (yaprak) , Alhagi camelorum (yaprak ve dal), Salsola kali (yaprak), Arundodonax (yaprak), Xanthium strumarium (yaprak ve dal) ve Eucalyptus grandis (yaprak) bitki türlerinin;Zn için ise Melilotus sp. (yaprak), Pancratium maritimum (dal) ve Arundo donax (yaprak ve dal) bitkitürlerinin belirtgen (indikatör) bitki olabileceği saptanmıştır. İncelenen bitki türleri ile topraklar arasındaPb ve Cd element düzeyleri açısından doğrusal bir ilişki saptanamamıştır. Bitkilerde ve toprakta elementiçerikleri bakımından Mn ve Zn için derişim düzeylerinin normal düzeylerden fazla olduğu ve bölgeninbu elementlerce de kirlenmiş olabileceği söylenebilir.
ÖZ: Madencilik faaliyetlerinin planlanmasının ve takvime bağlanmasının önemi anlaşıldıkça, çıkarılacakmadenin tenör ve miktarını tahmin etmek için örnekleme verilerinin kullanımında bir artış olmuştur. Bunaparalel olarak güvenilir kaynak ve rezerv tahmininin önemi de artmıştır. JORC Yönetmeliği (AvustralyaRapor Etme Yönetmeliği) ile başlayan modern madencilik döneminde, maden kaynak ve rezervlerinintahmini ve halka açık rapor edilmesi yönünde artan bir eğilim görülmektedir. Bu yönetmelikler, madenkaynak/rezervleri tahmin yöntemlerini ya da sınıflama tekniklerini düzenlemeye kalkmaz, daha ziyadejeolojik güvenilirlik ve göz önüne alınması gereken teknik/ekonomik faktörlere göre tenör ve tonajtahminlerinin yapılabilmesi ve sınıflaması için bir sistem sağlar. Rapor etme standartları; borsa vemali kuruluşlar tarafından, maden arama sonuçları, maden kaynakları ve rezervlerinin halka açık raporedilebilmesi için gerekli asgari standartlar olarak kabul edilir ve bu konuda en iyi uygulamaları tanımladıklarıdüşünülür. Bir süredir ulusal rapor etme yönetmeliklerindeki tanım ve standartların karşılıkları içinuluslararası anlaşmalar yapılmaktadır ve bu durum yaygınlaşarak devam etmektedir. Bu arada Borsakabul koşulları, söz konusu yönetmeliğe uymayan üyesine yaptırım uygulamayı kabul eden yabancı ülkemeslek örgütlerinin üyelerini de tanınan (ya da muteber) meslek adamı (yetkin kişi eşdeğeri) olaraktanımlamaktadır. Bu tanınma ya da kabul görme zincirinin dışında kalan meslek adamlarının bu konudaiş yapmaları gittikçe zorlaşmakta ve imkânsız hale gelmektedir. Bu derleme, hem bu noktaya dikkatiçekmek, hem de maden kaynak tahmini ve rapor edilmesi konusundaki en iyi uygulamaları tanıtmak veen son gelişmeleri özetlemek için hazırlanmıştır.