ÖZ: Eklemli kayaç kütleleri üzerinde inşa edilmiş mühendislik yapılarında, şev duraylılığı, sağlamkayacın dayanım parametrelerinden çok, süreksizliklerin dayanım parametreleriyle denetlenmektedir.Ayrıca süreksizliklerin dayanımını denetleyen başlıca parametrelerin, süreksizliklerin açıklığı,devamlılıkları, yüzey pürüzlülükleri, içerdikleri dolgunun kalınlığı ve türü olduğu bilinmektedir. Buçalışmada, Balıkesir-Şamlı Doğu Açık Ocağında haritalanan hornfelsler içerisinde gelişmiş dolguiçermeyen süreksizliklerin Barton görgül yenilme ölçütü kullanılarak, makaslama dayanım parametreleribelirlenmiştir. Süreksizliklerin konumları ve makaslama dayanım parametreleri kullanılarak yapılankinematik analizlerle, şevlerin kayma potansiyelleri belirlenmiştir. Belirlenen yenilme tiplerine göreduraylılık analizleri gerçekleştirilmiş, Şamlı Doğu Ocağı batı şevlerinin eğim yönlerinin kuzey kanadında218°, güney kanadında ise 15° olarak açılması, basamak şev açılarının; W3 bozunma bölgelerinde 65°,W3-W4 bozunma bölgelerinde ise 60° olacak şekilde oluşturulması gerektiği sonucuna varılmıştır.
ÖZ: Açık ocak madenlerinde en yaygın kütle hareketi heyelanlardır. Ciddi bir şev duraysızlığınagenellikle şev üstünde veya gerisinde bir veya daha fazla sayıda gerilme çatlağı eşlik eder. Zamana bağlıyer değiştirmelerin izlenmesine bu çatlaklar imkân verir. GPS veya diğer cihazlarla şev hareket hızlarınındoğru bir şekilde analiz edilmesi, yüzey-yer değiştirme hareketlerini ve dolayısıyla şev davranışınıtahmin etmede genellikle uygundur. Bu çalışma, Aydın/Karpuzlu/Alipaşa açık ocak albit madeniningüneydoğusunda yer alan heyelan sahasındaki şev hareketlerinin izlenmesi ve bu olayın nedenlerininaraştırılmasıyla ilgilidir. Bu kapsamda, hem kütle hareketlerinin yenilme tipi hem de heyelanı oluşturannedenlerin ortaya çıkarılması için iki ilişki araştırılmıştır. Birincisi; her bir istasyondaki kümülatif yerdeğiştirme hareketinin yönlem ve dalımıyla, gnayslar içinde mevcut foliasyon düzlemlerinin eğim yönüeğim açısı değerleri arasında, ikincisi ise, önceki topoğrafyada mevcut dere yataklarının akış yönleriylebu yatakların yakınında yer alan foliasyonların eğim yönleri arasındadır. Heyelandan etkilenmiş alangünümüzde de madencilik faaliyetlerini tehdit etmektedir. Heyelan sahasındaki kayan kütlenin içindekiyatay ve düşey yöndeki hareketler GPS ile belirlenmektedir. Bu çalışmalar yapılırken yağış miktarlarıda günlük olarak ölçülüp kaydedilmiştir. Bu ölçümler şev hareket verileriyle birlikte değerlendirilmiştir.Kaymayı önlemek ve kontrol etmek için heyelan sahasında şev inceltme kazıları yapılmış ve yüzey sularıbölgenin dışına çıkarılmıştır. Böylece, şev hareketlerinin yavaşlaması ve iyileştirme çalışmalarının olumluetkisi şev izlemeleriyle takip edilmiştir.
ÖZ: Devrilme, yamaç içine doğru eğimli, birbirine paralel ve dike yakın süreksizlikler içeren kayakütlerinde açılmış şevlerde gözlenen bir yenilme türüdür. Karadeniz Sahil Yolunun Devgeriş (Samsun)Mahallesi kesimindeki Eosen yaşlı tüflerde açılmış kaya şevi, süreksizlik kontrollü bir yenilmeye maruzkalma riski altındadır. Bu kaya şevinin kuzeybatı sınırından itibaren açılmış taşocağından malzeme alımıneticesinde şev içine doğru eğimli olan J2 nolu (245/80) eklem seti boyunca açılmalar meydana gelmiştir.Bu nedenle, kaya şevinde eklemlere bağlı olan bir yenilmenin gerçekleşme durumunu araştırmak içinkinematik analizlerden ve sonlu elemanlar (FEM) tabanlı sayısal duraylılık analizlerinden yararlanılmıştır.Yapılan kinematik analizler, J2 nolu eklemler boyunca devrilme olasılığının olduğunu göstermektedir.Devrilme olasılığı sayısal analizlerle incelendiğinde güvenlik sayısının en kötü koşullar için 0.86, mevcutkoşullar için 1.23 olduğu ve devrilme türü bir yenilmenin gerçekleşebileceği belirlenmiştir. Kaya şevi,bulonlarla desteklendiğinde veya yatıklaştırıldığında duraysızlık sorunu ortadan kalkmaktadır.
ÖZ: Agrega, beton bileşiminde en çok kullanılan malzeme olduğundan, özellikleri betonun dayanıklılığını(durabilitesini) doğrudan etkilemektedir. Agreganın türü, mineralojisi, dokusu gibi jeolojik faktörlerbetonun dayanımında ve dayanıklılığında önemli etkilere sahiptir. Bu araştırmada; Türkiyenin farklıbölgelerinden alınan granitik kayaçlar, betonda alkali silis reaksiyonu açısından incelenmiştir. Çalışmakapsamında; öncelikle granitik kayaçların mineralojik, petrografik ve kimyasal özellikleri incelenmiş,daha sonra bu granit örnekler üzerinde hızlandırılmış harç çubuğu deneyleri yapılmıştır. Oluşan alkalisilis reaksiyonunun etkileri taramalı elektron mikroskobu (SEM) ile incelenmiştir. Elde edilen veriler,granitlerin beton agregası olarak kullanılması durumunda, örneklerin büyük çoğunluğunun alkali silisreaksiyonu açısından riskli olmadığını göstermektedir.
ÖZ: Killerin konsolidasyon özelliklerinin plastik veya indeks özellikleri yardımı ile tahmin edilmesi veçalışılan zeminin konsolidasyon özellikleri hakkında önceden bilgi edinilmesi amacı ile son yıllarda çoksayıda araştırma yapılmaktadır. Bu özellikler arasında kurulan basit ampirik ilişkiler, belirli zeminlerekolaylıkla uygulanabilmekte, böylece uzun süren deneyler yapılmadan, konsolidasyon özelliklerininönceden tahmininde zaman kazanılmaktadır. Literatürde, bu konuda çok sayıda çalışma bulunmaklabirlikte bu çalışmaların çoğunlukla saf killer üzerinde (cam kili vb.) yapılmış olması, ampirik ilişkilerinuygulanabilirliğini kısıtlamaktadır. Bu çalışmada, farklı bir yaklaşım, Cevizdere (Ünye, Ordu) yöresindekikilli zeminlere uygulanmış, çalışma alanında belirlenen 15 ayrı noktadan alınan doğal zemin örnekleriüzerinde ödometre ile konsolidasyon özellikleri, Atterberg limitleri, özgül ağırlıkları; ıslak elek analizive hidrometre ile tane boyu dağılımları ve X-ışını kırınımı yöntemi ile örneklerin içerisindeki kilminerallerinin türü belirlenmiştir. Zemin örnekleri % 28 kum, % 38 silt ve % 34 kil boyutlu malzemedenoluşmaktadır. Örneklerin likit limiti % 63 ile % 76 arasında, plastik limitleri ise % 24 ile % 34 arasındadeğişmektedir. IAEG (1976)nın plastisite sınıflamasına göre incelenen zeminlerin yüksek-çok yüksekplastisiteli zemindir. Birleşik zemin sınıflama sistemine (USCS) göre yüksek plastisiteli kil (CH)dir.Zemin örneklerindeki kil mineralleri montmorillonittir. Ödometre deneyleri sonucunda zemin örneklerininsıkışma indisi (Cc) 0.189 ile 0.625 arasında, yeniden sıkışma indisi (Cr) 0.011 ile 0.041 arasında, aşırıkonsolidasyon oranı (OCR) ise 4.16 ile 95 arasında değişmektedir. Aşırı konsolidasyon sınırı değerlerinegöre örneklerin orta-ileri derecede aşırı konsolide oldukları belirlenmiştir. Zeminin ön konsolidasyongerilmesi (ÖKG) değerleri ile likit limit (LL) değerleri arasındaki ilişki istatistiksel olarak incelenmiş vearalarındaki korelasyon katsayısı K = 0.5 olarak belirlenmiştir.
ÖZ: Sarma Deresi, Düzce ili Akçakoca İlçesinde bulunur. Su havzası yaklaşık 121.2 km2lik bir alankaplar. Sarma Deresi, yağışlı dönemde bulanık akar ve Karadenize 85 l/s debi ile dökülür. Akçakocailçesindeki içme suyu ihtiyacını karşılamak amacıyla Sarma Deresi havzasında Sarıyayla Barajınınyapılmasına karar verilmiştir. Asit yağışı ve etkileri konusundaki araştırmalar Türkiyede İstanbulözelinde yapılmıştır. Bu nedenle, asit yağışların Sarma Deresi suyunun hidrojeokimyasal özelliklerineetkisini değerlendirmek için Sarma Deresi su havzasından kayaç, toprak, dere suyu, askıda katı madde,dere çamuru ve yağış örnekleri alınmıştır. Araştırma sahasındaki yağışların pH değeri 5.6nın altındadır.Dere sularında iyon zenginleşmesinde ve jeolojik birimlerin ayrışmasında asidik yağışın etkisi vardır.Dere çamuru örneği ile askıda katı madde örneğine ait Kimyasal Ayrışma İndeks (CIA) değerleri sırasıyla76 ve 77dir. Yağışlı dönemde, Sarma Deresinin bulanık akmasına, su havzasında mostra veren kilminerallerince zengin kumtaşları ve toprak neden olur. Sarma Deresinin yağışlı dönemdeki askıda katımadde miktarı 70 mg/ldir. Sarma Deresi suyu kalsiyum ve bikarbonatca zengindir. Yağmur suyu, karsuyuna göre NH4, NO3 ve SO4 iyonlarınca, kar suyu da yağmur suyuna göre Al, Ba, Cu, Pb, Mn, Ni, Si, Uve Zn elementlerince zengindir. Yağmur, kar ve dere suyu örneklerindeki Al, Ba, B, Fe, Mn ve Zn gibi bazıağır metal ve elemenetlerin konsantrasyon miktarı 10 ppb üzeridir. Sarma Deresi suyu, içme suyu göstergelimit değerlerini (örneğin Al, Fe ve Mn elementleri bakımından) aşmaktadır. Bu nedenle, Sarıyayla Barajsuyunda arıtma işlemine gereksinim olabilir.