ÖZ: Çalışma alanında iki allokton birlik ayırtedilmiştir, Bunlardan; Kampaniyen öncesi bölgeye yerleşmiş Çardak bir sırasıyla Göksün Metaofiyoliti, Kabaktepe Metamorfikleri ve Asit intrüzyonlarından oluşmuştur. Alt-Orta Eosen aralığında bölgeye yerleşmiş tğtie Birliği ise, OagıJütan Metamorfitleri ve Andırın Guru,bu kayaçlarından oluşmuştur. Göksün vadisi boyunca, ilksel istif Özelliğini korumuş Üst Fortladiyen Alt BerriaMyen`de gelişmiş ofiyolit topluluğu kayaları yeralır. Alttan üste doğru; gabro, levha dayk karmaşıklı, volkanotortul ve derindeniz pelajik çökelleri kapsayan bu istif, Göksün Metaofiyoliti olarak adlanmiş ve temmiftir,Göksün Metaofiyolitlerinde olasılıkla Devoniyen yaşta Kabaktepe Metamorfitleri metamorfiknap örtüsünü oluşturmaktadır. Heriki bîrimide Senoniyen (Koniaslyen.Santoîiiyen) yaşta Asit tartteyonlar(Granodiyorit ve granit) kesmiştir.Çardak Birliği üzerinde Kampaniyen-Maestrihtiyen yaşta Ergene formasyonu ve bu formasyonla geçişliÜst Paleosen-Alt Eosen yaşta Fındık formasyonları açısal uyumsuzlukla yer&Ur,Çalışma alanındaki allokton birlikleri ve daha yaşlı formasyonları açısal uyumsuzlukla Orta Eosen yaştaBalnkiSik, Miyosen yaşta Salyan formasyonları ile PliyoKuvaterner yaşta İnce ve kaba kırıntılı genç çökeller örtmektedir
ÖZ: Lice-Kulp yöresi, Permiyen öncesi temel ve Permiyen metamorfitleri il© Tersiyer tortul ve mağmatikkayaçlarını içerir, Permiyen kayaçların, Permiyen öncesi temel üzerine açısal bir uyumsuzlukla gelmektedir.Temel kayaçları en az iki kez metamorfizmaya uğramış ve yöre tümüyle deformasyon geçirmiştir.Permiyenden daha yaşlı olan birinci deformasyon evresi (D^) sırasında, temel kayaçlarında izlenenbelirgin yapraklanma (klivaj) yapısı gelişmiş ve anılan bu kayaçlar amfibolit fasiyesinde metamorfize olmuşlardir. Yöredeki temel metamorfitleri ve Miyosen (Tersiyer) tortullarında belirgin olarak, KB ve KBdalımlı kıvrımlar denmektedir. Bu kıvrımlar olasılı olarak farklı iki deformasyon evresine (D«, ve Dô)bağlı olarak oluşmuş ve böylece Miyosen sonrası devirlerde temel kayaçları içinde antiform ve senformi Miyosen tortularında ise antiklinal ve senklinal yapıları gelişmiştir. Daha sonra bölgede ikinci bir metamorfik etkenlik (yeşilşist fasiyesi metamorfizma) ve faylanma meydana gelmiş ve bu düşük dereceli metamorfizma nedeniyle temel kayaçları geniş ölçüde bozuşmuşlardır.
ÖZ: Birçok laboratuvar araştırmaları bataklıklardabol bulunan ve çözünmeyen hümik asitlerin uranyumun biyolitler biçiminde zenginleşmesinden sorumlu jeokimyasal bir etken olduğunu göstermiştir. Bitkilerinölümünden sonra gelişen hümikleşme sırasında oluşançözünmesi güğ hümik asitlerce uranyum zenginleşmesi gerçekleşir. Hümik asit İse hafif asitli koşullarda(PH^6) çözünmeyen humus malzemesi olarak tanımlanır, Âttûak bu bileşik %1 NaOH çözeltisinde kolaycaçözünür. Uranyum ve benzeri metaller ile organikmalzeme arasında Uifki özellikle Sovyet araştırıcılartarafından yoğun biçimde araştırılmıştır
ÖZ: Son yıllarda yapılan çalışmalarla, magmatik kayaçlarda ölçülen Stronsiyum izotop oranlarının (87Sr/SaSr), bu kayakların kökensel sorunlarını aydınlatıcı çalışmalara büyük katkısı olduğu saptanmıştır. Makalede, bu tür çalışmalar özetlenerek, Ege denizi`ndekİ ve Batı Anadolu`daki Senozoyik yaşlı volkanik kayaçlara uygulamaları belirtilecek ve bu volkanitlerin kökensel sorunlarıyla, magmatik evrimleri tartışılacaktır. Ege denizindeki Pliyo-Kuvaterner yaşlı ada yayı volkanitlerinde yapılan Sr izotop oranı ölçümleri buyay volkanizmanın, dünyadaki diğer ada yaylarında-kinden çok yüksek 87Sr/86Sr içeriği olduğunu ve bununyerel olarak da yer yer farklılıklar gösterdiğini ortaya koymuştur. Batı Anadolu`daki Senozoyik yaşlı volkanikkayaçlarda yapılan Sr izotop oranı ölçümleri ise, bu bölgede volkanizmanın tek kökenli olmadığını ve birmanto-kabuk ilişkisinin varlığını belirlemektedir.
ÖZ: Avnik bölgesinde, apatitçe zengin demir cevherleri, yergel olarak iyi korunmuş porfitik, sferulitik vevolkaniklastik dokular gösteren bazikten felsife kadar değişen kalkalkamin metavolkanitlerle (450 Ma) arakatmanlıdır. Demir cevherleri ve metevolkanitler Avnik ve Yayla granitoidleriyle (350 Ma) kesilirler, Demir cevherleri ile birlikte bulunan metavolkanitler ve granaitoidler üzerine, Alpin orojenezi sırasında kıvrımlanmış ve metamorfize olmuş mikaşistler ve Permiyen mermerleri uyumsuzlukla oturur.Demir cevherleri bantlı, maaiv ve saçılmış türden olup gnays ve istifteki daha iyi korunmuş metavolkatitlerin dereceli geçiş dokanaklarında yerleşmiştir, Maısiv meroeksel cevher zonları 1=2 mnVden birkaçsantimetreye kadar değişen laminalanma gösterir. Bantlı cevher zonları magnetit-apatil laminaları içerir. Saçılmış cevher zonları, bölgesel olarak, metavolkanitler içinde yaygın olmasına karşın, genellikle maasiv cevher zonları çevresinde yoğunlaşmışt.ır Bütün yatak tiplerinde magnetit, apatit ve aktiaolit egemen minerallerdir; feldispat, kuvars, mika,dlopsit, hornblônd, krossit ve stefen ataesuvar minerallerdir, Klorit, talk, epidot, lallanlt, kalsit, hematit,ilmenit ve rutil düşük sıcaklık retrograd minerallerdir, Ytteey ve yüzeye yakın yerlerde magnetit oluşuklarısürekli olarak martitlepnislerdir. Ayrışmanın son evresi genellikle götite dönüşüm şeklindedir. Fluorapatitkısmen hidrcfcsâl-fluorapatit ve hidrokslapatite ayrışmıştır,Apatitçe zengin demir cevherleri başlangıçta volkanik ortamda oluşmuş olup yüksek düzeyde bölümleşme geçiren magmadan ayrılan kanmayan sıvılardan oluştuğu sonucuna varılmıştır. Birlikte bulunanapatit ve magnetit ile bunlarla ara katmanlı olan metavolkanitlerin RE© verileri de bu sonucu destekler,Apatitçe zengin demir cevherleri Avnik granitoîdiğle kesildiği yerlerde, remobülze olarak büyük magnetit,apatit ve aMinolit kristalleri içeren af sı türde cevher damarları oluşturur
ÖZ: Sinop havzasında, Liyas-Kuvaterner zaman aralığında kalınlıtı onbin metreyi aşan tortul bir İstif yüzeyler.Havzanın temelini, Boyabat metamorfitleri oluşturur, Temel üzerine uyumsuz olarak Llyas yaşlı Akgölformasyonu gelir. Kırmızı çakıltaşlarının oluşturduğu Bürnük formasyonu, AJtfÖl formasyonunu uyumsuzörter. Dofger Malm süresince bölgeye saf bir deniz yerleşmiş olup kaim katmanlı yer yer reslfal özelliktebol organizmalı platform tipi Akkaya kireçtaşı formasyonu çökelmiştir, Akkaya kireçtaşları üzerine uyumsuz olarak gelen Alt Kretase yaşlı Çağlayan formasyonu türbiditik kumlu kireçtaşı ve ara katmanlı siyalışeyi ve marnlardan oluşmuştur, Bu özellikleri ile denizel bir ortamın varlığını yansıtır, Fosil kıtlığı, piritçezenfm olması, redüktör bir ortam olduğunu gösterir.Alt Kretase sonunda bölge tektonik olarak yükselmiş»Santoniyen başlangıcında bölge yeniden derinleşmeye başlamıştır, Santoniyen Kampaniyen de derin denizelortamın Özelliklerini yansıtan kırmızı renkli çörtlü, mikritik kireçtaşları çökelmiştir, Kampaniyen sonunda bölge tam bir jeosenklinal özelliği kazanmıştır, Kapanbofazı formasyonu üzerinde gelişen Yemişliçayformasyonu, türbiditik kum taşı, marn ara katmanlı tüf, tüf it ardalanmasından oluşan volkanik fliş fasiyesindedir. Bu birim üzerine yine Maestridiyen yaşlı türbiditik kumtaşı, marn, şeyi ardalanmasından oluşan flişfasiyesindeki Cankurtaran formasyonu gelir, Akveran formasyonu kalsltürbidit olup üzerine türbiditik kırmızı renkli Atbaşı formasyonu gelir, Santoniyende başlayan çökelme Alt Eosene kadar kesintisiz devameder, Bölge bu süre içerisinde jeosenklinal özelliğini korur, Yenikonak formasyonu uyumsuz Sinop ve Sarıkum formasyonları da alttaki birimleri açısal uyumsuzlukla örterler, Hamsaros formasyonu ise; bazaltikaglomera volkanik tüf, dayk ve bazalt lavlarından oluşmuştur
ÖZ: İnceleme alanı, Dofu Anadolu*da Erzurum İlinin KB`sında, Serçeme Deresi`nin iki tarafında uzanmaktadır,Ultramafitler bu günkü yerini Üst Kretase-Tersiyer sınırında almış olup, harzburjit ve serpantinitlerdenoluşmaktadır. Genellikle, Alt Kretase kireçtaşlarının Üst Kretase kireçtaşları üzerine bindirdiği bir tektonikhat boyunca, soğuk intrüzyon yaparak yerleşmişlerdir.Kenarlara doğru serpantinleşmenin artması dikkatiçekmektedir. Bu durum serpantinleşmeyi, tektonik etkenlerin kolayı açtırdırma işaret etmektedir,Serpantinitler üzerinde yapılan D.T.A, çalışmalarında, bunların lizardit, krizoiil ve klinokrizotilden ibaretoldukları ve antigorit içermedikleri anlaşılmıştır.
ÖZ: Bir delta ortamında çökelen kum malzemesi değişik miktarlarda kil içerirler, Kil yüzdesi ve kilin düşeydağılımı çeşitli log ölçümlerini etkiler ve belirgin eğri şekillerini oluşturur. Bu belirgin eğri şekilleri dipme ter ölçümleri ile beraber genetik kum kütlelerinin belirlenmesinde ve bunların çökelme ortamlarının saptanmasında kullanılabilir.
ÖZ: Bu mevkide, benden daha önce bulunan 11 profesyonel jeoloji mühendisinden üçlü konuşmalarında uygulamalı jeolojideki gelişmelerden, dördü maden üretiminden, kalan dört kişi de jeoloji mühendislerinin eğitimleri ve piyasadaki yerlerinden söz ettiler. Bunlardan ensonuncusu olan sayın profesör David Williams; bundan 21 yıl Önce 1960 yılındaki bir konuşmasına başlıkolarak, maden jeolojisindeki gelişmeler, eğitim araştırma ve İş istihdamı" m segmenti.
ÖZ: Dünya doğal kaynak potansiyeli tüketiminin baş döndürücü bir hızla artması her geçen gün jeolojininönemini arttırmaktadır. Jeoloji bilim adamı ülkelerinyaşamında hayati önem taşıyan sosyo-ekonomik, politik alanlarda, dolayısı ile Ülkeler arası İlişkilerde veinsanlığının kalkınmasında etkin olan teknik elemandır,Çağımızın karakteristik özelliği olan, bilim ile tekniğin iç içe girinti olması, yani bilimsel bulguların, zaman faktörünü sıfıra indirircesine tekniğe uygulanması, jeolojiyi çağımızın karakteristik özelliğini temsileden bir disiplinin örneği haline getirmiştir.Arazi çakışması yapan Jeoloji Mühendisi çalışmaları esnasında aynı anda hem yorum yapan bir bilimadamı, hem de uygulayıcıdır.